Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu İcra Mahkemesine yaptığı başvuruda Ankara 25.İcra Müdürlüğünün 2006/9417 esas sayılı dosyası ile almış olduğu maaşın 1/4"ü, ek ücretleri, mesai havuz parası ve vergi iadesinin tümüne haciz konulduğunu, bunun yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek haciz işleminin iptalini talep etmiş, Mahkemece de, şikayetin kabulü ile "sair hak ve alacakları...." kısmının iptaline karar verildiği görülmüştür.
Borçlunun, aynı Mahkemenin 05.12.2007 tarip, 2007/1094-1027 sayılı kararında aynı icra dosyası ile ilgili olarak aynı şikayette bulunduğu ve bu dosyada şikayetin reddedildiği anlaşılmıştır. Benzer şikayet hakkında birbirine aykırı iki ayrı karar bulunduğu tespit edilmekle, Mahkemece 05.12.2007 tarihli karar getirtilerek kararın kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmiş ise İcra Mahkemesi kararının birbirine karşı kesin hüküm teşkil edeceğinden, eğer kesinleşmemiş ise derdestlik nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.  
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06/03/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.