Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/1688
Karar No: 2021/2405
Karar Tarihi: 11.11.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/1688 Esas 2021/2405 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1688
Karar No : 2021/2405

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Genel Müdürlüğü
(… Müdürlüğü)
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) :… Bakanlığı
(Mülga … Bakanlığı)
VEKİLİ: Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 17/10/2019 tarih ve E:2013/681, K:2019/6892 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 27/09/2008 tarih ve 27010 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 3. maddesinin (g) bendinin, 4. maddesinin (b) bendinin, 11. maddesinin 1. fıkrası ile 3. fıkrasının (a) ve (b) bentlerinin, 12. maddesinin ve 13. maddesinin 2. fıkrasının iptali ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun 3. maddesinin, 5763 sayılı Kanunla değişik 2. fıkrasının iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 17/10/2019 tarih ve E:2013/681, K:2019/6892 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde bulunmayarak ve 11/09/2014 tarih ve 29116 Mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun'un 1. maddesiyle 4857 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 2. fıkrasında değişiklik yapıldığı; itiraz üzerine görülecek olan davaların basit yargılama usulüne göre dört ay içinde sonuçlandırılacağı ve mahkemece verilen kararların temyizi hâlinde Yargıtayın altı ay içinde kesin olarak karar vereceği hükmüne yer verildiğinden davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek;
Anayasa'nın 49. maddesi ile işlem tarihinde yürürlükte bulunan 3146 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 2 ve 9. maddeleri belirtilerek;
Mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nda, alt işverenlik ilişkisinin sınır ve çerçevesinin yeterince düzenlenmemesinin, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde asıl işverenin iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan yükümlülüklerinden kaçınmasına yol açtığı, bunun üzerine kanun koyucu tarafından Devletin çalışanı koruma ödevi gözetilerek yeni yasal düzenleme yapılması yoluna gidildiği; bu suretle alt işverenlik ilişkisinin kapsamı, hangi işlerin alt işverene verilebileceği, alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı sayılacağı durumlar, muvazaanın denetim ve tespitine yönelik esaslar ve tespiti halinde uygulanacak yaptırımların 4857 İş Kanunu'nda açıkça hükme bağlandığı; alt işveren ilişkisinin kurulması, bildirimi ve işyerinin tescili ile alt işverenlik sözleşmesinde aranacak hususlar hakkında düzenleme yapma yetkisinin davalı Bakanlığa verilmesi üzerine de dava konusu Yönetmeliğin yürürlüğe konulduğu;
4857 sayılı Kanun hükümlerinin ve bu düzenlemelerin temel amacının birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu Yönetmelik'te öngörülen kuralların, Anayasa'nın 124. maddesine uygun olarak, davalı idareye verilen yetki sınırları dahilinde getirildiği sonucuna varıldığı;
Yönetmeliğin dayanak maddesinde 4857 sayılı Kanun'un yalnızca 3. maddesinin gösterilmiş olmasının, aynı Kanun'un 2. maddesinde yer alan alt işverenliğe ilişkin kuralların dava konusu Yönetmelik'te, yasal çerçevenin aşılmaması ve idareye tanınan düzenleme yetkisi kapsamında kalınması kaydıyla, yeniden düzenlenip ele alınmasına engel teşkil etmediği, başka bir deyişle, Yönetmelik metninin dayanak maddesinde gösterilmeyen 2. madde kapsamında düzenleme yapılmasının 4857 sayılı Kanun'un 3. maddesinde verilen düzenleme yetkisi kapsamını aşmadığı ve dava konusu Yönetmeliği yetki yönünden hukuka aykırı kılmadığı;
Alt işverenlik ilişkisi ve bu ilişkinin muvazaa suretiyle kurulmasına yönelik (dolayısıyla alt işverenlik alanına özgü) düzenleme getiren İş Kanunu'nun; bütün özel hukuk ilişkilerinde meydana gelen muvazaayı düzenleyen Borçlar Kanunu hükümlerine nazaran özel kanun niteliğinde olması karşısında, muvazaanın kapsam ve tanımı bakımından esas alınacak yasal düzenlemenin İş Kanunu olduğu; diğer taraftan, Yönetmelik'te yapılan muvazaa tanımının, İş Kanunu'ndaki düzenlemelere ve düzenlemelerin amacına uygun olduğu; davacının bu yöndeki iddialarının yerinde görülmediği;
Öte yandan, muvazaa tespitinin yargı mercilerinin görevi olduğu, iş müfettişlerince inceleme yapılmasının yargı yetkisinin gaspı niteliğinde olduğu yolundaki davacı iddiasına, söz konusu hususun Kanun'da da açıkça öngörülmesi ve iş müfettişlerince düzenlenen rapora karşı iş mahkemesi nezdinde itiraz edilebilmesi karşısında itibar edilmediği;
4857 sayılı Kanun'un 2. maddesinin 6. ve 7. fıkralarında alt işverene asıl işin bir bölümünün verilebilmesi için, işin "işletmenin ve işin gereği" ve "teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren" bir iş olması koşullarının "ile" bağlacıyla bağlandığı, dolayısıyla iki koşulun varlığının birlikte aranması suretiyle düzenlendiği; kanun teklifinin 2. maddesinin gerekçesinde de açıkça "alt işverenin asıl işverenden iş alabilmesi işyeri gereklerine 've' teknolojik nedenlere bağlanmıştır." ifadesine yer verildiği;
Kaldı ki, muvazaaya ilişkin yeni kuralların, Yargıtay içtihatlarından hareketle getirildiği ve Yargıtayın içtihatlarında da iki koşulun birlikte gerçekleşmesi halinde alt işverenlik ilişkisinin kurulabileceği tespitlerinin bulunduğu;
Bu durumda, davalı idarece, düzenleme yetkisi sınırları çerçevesinde, dayanağı Kanun hükümlerine uygun olarak yürürlüğe konulan Yönetmeliğin dava konusu 3. maddesinin (g) bendinde, 4. maddesinin (b) bendinde, 11. maddesinin 1. fıkrası ile 3. fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde ve 12. maddesinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle bu kısımlar yönünden davanın reddine;
Dava konusu Yönetmeliğin 13. maddesinin ise; 25/08/2017 tarih ve 30165 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile tamamen değiştirildiği görüldüğünden, anılan maddenin dava konusu 2. fıkrası yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu Yönetmelik'te yer alan muvazaa tanımının kamu kurumları açısından uygulanabilir olmadığı, nitekim uygulamada sorunlara yol açtığı, muvazaanın tespiti halinde alt işvereninin işçilerinin asıl işverenin işçisi sayılması nedeniyle maddi boyutları yüksek olan ilave tediye ve işe iade davalarıyla muhatap oldukları ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen reddine, kısmen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 17/10/2019 tarih ve E:2013/681, K:2019/6892 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 11/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi