Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, 1-Sanık ..."ye yükletilen tehdit ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Cezaların, kanuni bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından, sanık ..."nin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında tehdit ve hakaret suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Tanık ..."in kovuşturma aşamasında, ..."nin müştekileri tehdit ve hakaret ettiğine şahit olmadığını, sadece sanık ..." nin söylediklerini duyduğunu kollukta ise, sanık ..."un, telefon ile arayıp tehditlerde bulunduğunu, daha sonra devreye sanık ..."in girdiğini ve müştekiyi sürekli tehdit etmeye başladıklarını belirtmesi ve mahkemece çelişki sorulduğunda bu kez sanık ..."in de müştekiyi bir kez tehdit ettiğini duyduğu şeklinde çelişkili beyanları karşısında, suçu kabul etmeyen sanık hakkında yetersiz gerekçeyle mahkumiyet hükümleri kurulması, Kanuna aykırı ve sanık ..."nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.