15. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6087 Karar No: 2020/2184 Karar Tarihi: 18.02.2020
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/6087 Esas 2020/2184 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kuyumculuk yapan mağazalara isim yazılı kolye satarak çeyrek altın ve para aldığı ve ayrıca sahte kolyelerle şehir içinde gezdiği sırada yakalanarak dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Sanık adli sicil kaydında daha önceki suçlarından dolayı ceza almıştır. Uzlaşma olması nedeniyle dosya uzlaşma bürosuna tevdi edilmiş ancak uzlaşma sağlanamamıştır. Hüküm fıkrasında yazım hatası tespit edilmiştir. Hapis cezası alt sınırdan tayin edilirken adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmemiş ve fazla ceza tayini yapılmıştır. Bu nedenle hükümler 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca bozulmuştur. Yeniden yargılama yapılması gerekli olmayan bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltmesi mümkündür. Kanun maddeleri; TCK'nın 157/1, 168/2, 62, 52 ve 53, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 253. ve 254. maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleridir.
15. Ceza Dairesi 2018/6087 E. , 2020/2184 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 168/2, 62, 52 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığa atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın tutuklu kaldığı süreye ilişkin hüküm fıkrasının 8. parağrafının sonunda "mahsubuna yer olmadığına" yerine, "mahsubuna" şeklinde yazılması, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir. Sanığın, katılanların kuyumculuk yaptığı iş yerlerine giderek isim yazılı kolyeleri satıp karşılığında çeyrek altın ve para aldığı, aynı şekilde hazırlanmış sahte kolyelerle şehir içinde dolaştığı sırada yakalandığı, şeklinde gerçekleşen eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanığın adli sicil kaydındaki ilamların kesinleşme ve infaz tarihleri belirlenerek tekerrür hükümlerinin değerlendirilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanık hakkında fazla ceza tayini, Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkralarından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “60 gün”, “30gün”, “25 gün” ve “500 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla “5 gün“, “2 gün”, “1 gün" ve “20 TL“ adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.