4. Hukuk Dairesi 2017/4254 E. , 2018/4940 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/04/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davaya konu 413 ada 6-7-8-9-10-11-12-13 ve 14 parsel sayılı taşınmazlarına davalı tarafından haksız olarak el atıldığını, taşınmazların içine menfez çalışması nedeniyle baca, duvar ve toprak dolgu yapıldığını,... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2001/46 D.İş sayılı tespit dosyasında dava konusu taşınmazlar üzerindeki müdahalenin ve alt yapı çalışmalarının varlığının tespit edildiğini,... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/117 esas sayılı dava dosyasında, davalının haksız müdahalesinin önlenmesine ve taşınmazlar üzerinde bulunan dolgu ve alt yapı imalatlarının kal"ine karar verildiğini, 2002 yılından bu yana taşınmazları üzerinde dilediği gibi tasarruf edemediğini, taşınmazları üzerindeki muhdesatın mahkeme ilamına rağmen kaldırılmadığını, imar planına göre taşınmazlarının altı kat bina yapılmasına müsait olduğunu, fakat davalının eylemleri nedeniyle konut yaptıramadığını, büyük gelir elde etme imkanından yoksun kaldığını belirterek, mahrum kaldığı geliri ile müspet zararlarının giderilmesi isteminde bulunmuştur
Davalı, dava konusu taşınmazlarda yapılan çalışmaların değer düşürecek nitelikte olmadığını, imar planına göre bina inşa edilebilmesi için davacı tarafından Belediye Başkanlığına herhangi bir müracaat yapılmadığını, taşınmazlarda bina yapımına engel bir durumda bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davalı borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi davacı alacaklının mameleki ne vaziyette bulunacak idi ise bu vaziyetle mamelekin hali hazır vaziyeti arasındaki farkın müspet zararı oluşturduğu, bu yönüyle bilirkişi raporu ile tespit edilen kar kaybının müspet zarar kapsamında bulunduğu gerekçesiyle, taleple bağlı kalınarak, istemin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazlara davacının belediye imar planına göre 5 katlı bina inşa edebileceği ve bu inşaatın 31/12/2013 tarihinde sona ermesi ile 2004 yılından dava tarihine kadar kira geliri elde edebileceği, davacının söz konusu bu gelirinden marum kaldığı, yine davalı tarafından işgal yapılmamış olsaydı belediye imar planına göre davacının 5 katlı binayı yapıp satacağı, bu durumda da satış bedelinden maliyetinin düşülmesinden sonra kar elde edebileceği mütalaa edilerek varsayıma dayalı hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı, davalının taşınmazlarına haksız olarak el atması nedeniyle uğradığı zararın giderilmesini istemiş, dava dilekçesi ve yargılama sırasında talebini açıklayıcı nitelikte beyan dilekçelerini mahkemeye sunmuştur. Davalı, davacının taşınmazlarının tümünü toprak ile doldurmuş, bir kısmına ise alt yapı tesisi inşa etmiştir. Şu durumda, davacının uğradığı zarar, davalının el atma tarihi ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/117 esas sayılı dava dosyasında verilen men"i müdahale ve alt yapıların kal"ine ilişkin kararın kesinleşme tarihi arasındaki dönemi kapsayan haksız işgal tazminatı ile taşınmazların eski haline getirilmesi için yapılacak olan giderlerdir. Belirlenecek olan bu giderler taşınmazın toplam değerini de geçemeyecektir. Bu nedenle, mahkemece, varsayıma dayalı olarak davacının dava konusu taşınmazlara 5 katlı bina inşa edeceği, bu binaları satacağı ve kira geliri elde edeceği yönündeki bilirkişi raporu esas alınarak hüküm tesisi doğru değildir. Anılan yön gözetilmeden verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.