Tehdit - görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - yaralama - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/6524 Esas 2016/10653 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/6524
Karar No: 2016/10653
Karar Tarihi: 26.05.2016

Tehdit - görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - yaralama - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/6524 Esas 2016/10653 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve 4. Ceza Dairesi tarafından onanan bir karardır. Sanıklara yükletilen yaralama, görevi yaptırmamak için direnme, tehdit ve hakaret suçlarının kanıtlanmış olduğu belirtilmiştir. Kararda, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan \"ve diğer siyasi hakları kullanmaktan\" ibaresinin iptal edildiği ve aynı bentte yer alan \"seçme ve seçilme\" ehliyetlerinin de hükümlülerin cezalandırılması sonucu yoksun bırakılamayacağına dair kararın etkisi de yer almaktadır. Bu nedenle, kararda yerel mahkeme hükümlerinde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması sonucu bir düzeltmenin yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda TCK'nın 53. maddesi ve bu madde kapsamında yer alan açıklayıcı hususlar hakkında detaylı bir açıklama yapılmamıştır.
4. Ceza Dairesi         2014/6524 E.  ,  2016/10653 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Sanıklara yükletilen yaralama ve görevi yaptırmamak için direnme ile sanıklar ... ve ..."ya yükletilen tehdit ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu;
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümlerden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükümlerinde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar ..., ..., ... ile ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin çıkartılarak DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 26.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.