Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/37054
Karar No: 2012/1233
Karar Tarihi: 23.01.2012

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2009/37054 Esas 2012/1233 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2009/37054 E.  ,  2012/1233 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA :Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin ücreti ile 2006 Haziran ayı ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davacı ile davalılardan...Asya Afrika Hızlı Kargo ve Dağıtım A.Ş. avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, iş sözleşmesinin hiç bir gerekçe gösterilmeden işverence feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, izin ücreti ve haziran ayı ücret alacaklarını istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı...Şirketi, şirket ünvanının...Asya Afrika Hızlı Kargo ve Dağıtım A.Ş. olduğunu ve bu şirketin diğer davalı İnternas Ltd. Şti ile bir ortaklığı ve ilişkisi bulunmadığını, o şirkete ait alacaklardan müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, zaten böyle bir şirketinde var olmayıp İnternas adını taşıyan 3 değişik şirket olduğunu, davacının hangi şirketi kastettiğinin de belli olmadığını, dava dilekçesinde diğer davalının adresi olarak da gösterilen adresin müvekkili şirkete ait olduğunu, ASE firmasında imzasını havi sigortalı işe giriş bildirgesine göre işe giriş tarihinin 29.08.2000 olduğunu, imzasını havi bordrolara göre de davacının asgari ücretle çalışan büro elemanı, yani dava dilekçesinde belirtilenin aksine sıradan bir eleman olduğunu, haftada 45 saati aşan çalışması olmadığını, 01.07.2006 tarihinden itibaren üst üste 3 gün mazeretsiz işe gelmediği ve başka yerde çalıştığından artık işe gelmeyeceğini beyan eden davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, akdi haksız feshi nedeniyle şirkete ihbar tazminatı ödemesi gerektiğini, 225,00-TL izin ve 380,46-TL Haziran ayı ücreti olmak üzere toplam 635,46 TL. alacağı olup 532,64 TL ihbar tazminatı mahsubuna göre bakiye 102,82 TL"nin başvuru halinde ödeneceğinin 07.07.2006 günlü ihtarname ile davacıya bildirildiğini, davacının şirketten aldığı 1.780,00-TL avans borcunu da ödemediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalı şirket cevap vermemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı ile davalı...Asya Afrika Hızlı Kargo ve Dağıtım AŞ temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı...Asya Afrika A.Ş.nin tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
    İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunun 323 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
    4857 sayılı Yasanın 8 inci maddesinde, işçi ile işveren arasında yazılı iş sözleşmesi yapılmayan hallerde en geç iki ay içinde işçiye çalışma koşullarını, temel ücret ve varsa eklerini, ücret ödeme zamanını belirten bir belgenin verilmesi zorunlu tutulmuştur. Aynı yasanın 37 nci maddesinde, işçi ücretlerinin işyerinde ödenmesi ya da banka hesabına yatırılması hallerinde, ücret hesap pusulası türünde bir belgenin işçiye verilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır. Usulünce düzenlenmiş olan bu tür belgeler, işçinin ücreti noktasında işverenden sadır olan yazılı delil niteliğindedir. Kişi kendi muvazaasına dayanamayacağından, belgenin muvazaalı biçimde işçinin isteği üzerine verildiği iddiası işverence ileri sürülemez. Ancak böyle bir husus ileri sürülsün ya da sürülmesin, muvazaa olgusu mahkemece resen araştırılmalıdır. (Yargıtay 9.HD. 23.9.2008 gün 2007/27217 E, 2008/24515 K.).
    Çalışma belgesinde yer alan bilgilerin gerçek dışı olmasının da yaptırıma bağlanmış olması, belgenin ispat gücünü arttıran bir durumdur. Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir. Ancak bu noktada, 4857 sayılı Kanunun 8 inci ve 37 nci maddelerinin, bu konuda işveren açısından bazı yükümlülükler getirdiği de göz ardı edilmemelidir. Bahsi geçen kurallar, iş sözleşmesinin taraflarının ispat yükümlülüğüne yardımcı olduğu gibi, çalışma yaşamındaki kayıt dışılığı önlenmesi amacına da hizmet etmektedir. Bu yönde belgenin verilmiş olması ispat açısından işveren lehine olmakla birlikte, belgenin düzenlenerek işçiye verilmemiş oluşu, işçinin ücret, sigorta pirimi, çalışma koşulları ve benzeri konularda yasal güvencelerini zedeleyebilecek durumdadır. Çalışma belgesi ile ücret hesap pusulasının düzenlenerek işçiye verilmesi, iş yargısını ağırlıklı olarak meşgul eden, işe giriş tarihi, ücret, ücretin ekleri ve çalışma koşullarının belirlenmesi bakımından da önemli kolaylıklar sağlayacaktır. Bu bakımdan ücretin ispatı noktasında delillerin değerlendirilmesi sırasında, işverence bu konuda belge düzenlenmiş olup olmamasının da araştırılması gerekir.
    Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    Somut olayda davacı işçi ayda 2.500 TL net ücret aldığını iddia ederek davalı şirket kaşesi bulunan imzalı 2006 yılı nisan ayına ait ücret bordrosu ibraz etmiş, dinlenen davacı tanıkları da davacı iddiasını doğrulamışlardır. Davalı işveren ise davacının asgari ücret aldığını beyan ederek imzalı ücret bordrolarını sunmuştur. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçi ücretlerinin işyerinde ödenmesi ya da banka hesabına yatırılması hallerinde, ücret hesap pusulası türünde bir belgenin işçiye verilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır. Usulünce düzenlenmiş olan bu tür belgeler, işçinin ücreti noktasında işverenden sadır olan yazılı delil niteliğindedir. Kişi kendi muvazaasına dayanamayacağından, belgenin muvazaalı biçimde işçinin isteği üzerine verildiği iddiası işverence ileri sürülemez.
    Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda mahkemece her ne kadar davacının asgari ücretle çalıştığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de davacı işçi tarafından ibraz edilen, davalı şirket kaşesi bulunan imzalı ücret bordrosuna itibar edilerek davacının ücretinin belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
    3-Davacı, 10.05.2000 tarihinde işe başladığını belirterek davalı şirket tarafından düzenlenen kimlik kartını ibraz etmiştir. Dosya içinde bulunan kimlik kartının incelenmesinde, davacının işe başlama tarihi olarak 10.05.2000 tarihinin yazılı olduğu görülmektedir. İşveren tarafından düzenlenen bu belgeye itibar edilerek davacının işe giriş tarihinin 10.05.2000 tarihi kabul edilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi