BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1149 Esas 2021/122 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2018/1149
Karar No: 2021/122
Karar Tarihi: 11.02.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1149 Esas 2021/122 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1149 Esas
KARAR NO : 2021/122
DAVA : Alacak (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Vekiledeni şirketin sigorta aracılık sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olDUĞUNU, müşteri portföyünü genişletmek amacıyla davalı ... Sigorta ve pay sahipleri olan diğer davalılar ile 31.07.2017 tarihinde ''Müşteri Portföyü Devir ve Danışmanlık Sözleşmesi'' bağıtlandığını, sözleşme kapsamında davalılara ait veya davalıların başka sigorta aracılık hizmetleri veren kişiler bünyesinde sahip olduğu müşteri portföyünün vekiledeni şirkete devredilmesinin kararlaştırıldığını, sözleşme uyarınca davalıların 01.08.2017 tarihinden itibaren kendi partajlarından hiçbir sigorta poliçesi yenileme çalışması yapmamayı ve bağlı acenteleri sebebiyle sahip oldukları müşteri portföyünün mülkiyet hakkını ve kullanımını vekiledenine devretmeyi taahhüt ettiklerini, ancak davalıların müşteri portföylerini sözleşmede öngörülen şekilde vekiledenine devretmediklerini, davalılardan ... Sigorta'nın sözleşmeye aykırı olarak tasfiye sürecini başlatmadığını ve kendi partajından yeni sigorta poliçeleri düzenlemeye devam ettiğini, bunun üzerine vekiledeni tarafından yanlar arasındaki ticari ilişkinin sona erdirildiğini beyanla, davanın kabulüne, vekiledeni şirketin ödemiş olduğu 334.921-TL'nin 04.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; Yanlar arasında 31.07.2017 tarihinde tarihinde Müşteri Portföyü Devir ve Danışmanlık Sözleşmesi bağıtlandığını, bu sözleşmeye göre de davalı tarafın 01.08.2017 tarihinde acente sıfatı ile müşteri portföyünü devir ettiğini, dava dilekçesinde bahsedildiği gibi 31.07.2018 tarihinde akdedilmiş bir sözleşme olmadığını, davalıların tüm portföyünü fiili olarak davacıya devrettiğini, hatta bizzat davacı şirkete giderek tüm dosyalar için ücretsiz danışmanlık hizmeti dahi verdiklerini, ancak, davacı şirketin poliçe devirlerinden sonraki süreci doğru yönetemediğini ve devraldıktan sonra ... Sigorta tarafından ve diğer müşteriler tarafından yetkilendirilmedikleri poliçelerin sorumluluğunu davalılara yükleyerek sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, davacının iddiasının aksine davalı şirketin sözleşmeye aykırı olarak başka sigorta şirketlerini kullanarak davacıya ait poliçeleri yenilediklerinin doğru olmadığını, davacı tarafın, tüm sigorta şirketlerinin rahatça girip sorgulama yaptıkları TRAMER ve diğer veri tabanlarına girerek poliçelerini kendi istekleri ile başka sigorta şirketlerinden yenileyen müşterilerin poliçelerini bulduğunu ve bu sigorta şirketleri ve acentelerinin de davalı ile bağlantılı olduğunu iddia ettiğini, söz konusu şirketlerin davalı ile bağlantılı olduğunu gösterir hiçbir geçerli delil de sunamadıklarını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; 14.12.2018 tarihli Müşteri Portföyü Devir ve Danışmanlık Sözleşmesi'ne, ödeme dekontlarına, ihtarnamelere dayanmışlardır.
Davalılar vekili de ; 31.07.2017 tarihli sözleşmeye, mail çıktılarına, ihtarnamelere, 2018/... nolu soruşturma dosyasına, tanık beyanlarına, bilirkişi incelemesine, poliçe raporlarına, tramer kayıtlarına dayanmışlardır.
Mahkememizce iddia savunma ve toplanan deliller ve sözleşme kapsamında tarafların ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde de bilirkişi incelemesi yaptırılarak öncelikle 31.07.2017 tarihli ''Müşteri Portföyü Devir ve Danışmanlık Sözleşmesi'' ile belirlenen yükümlülüklerin davalılar tarafından yerine getirilip getirilmediği, prim ve komisyon gelirlerinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı, davacı yanın dava tarihi itibariyle davalıdan alacağı varsa miktarın saptanması kapsamında rapor aldırılmış olup, 03.01.2020 tarihli raporda;
''...MALİ YÖNDEN VARILAN SONUÇ;
İncelenen davacı şirkete ait 2017-2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafından davalı yana 31.07.2017 tarihli "Müşteri Portföy Devir ve Danışmanlık Sözleşmesi" ne istinaden ödemiş olduğu 334,921,00 TL portföy satış bedelinin 261 numaralı "Şerefiye" hesabında kayıtlı olduğu,
İncelenen davalı şirkete ait 2017-2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davalı yanın kendi ticari defterleri ve cari hesap durumuna nazaran 30.11.2018 dava tarihi itibariyle davacı yandan herhangi bir alacağının veya davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığı,
FESİHİN HAKLI OLUP OLMADİĞİ YÖNÜNDEN VARILAN SONUÇ ;
Davalı ... nin taraflar arasındaki sözleşmenin I.5.B maddesinde yer alan "l.0cak.2018 tarihinden itibaren tasfiye haline girecek" edimini ifa etmeyerek ihlal ettiği,
Ancak Davacı ... nin, 25.Nisan.20l8 fesih tarihi itibarı ile devir yolu ile gelen portföydeki müşteriler ile ilişkisini kesmediği, poliçe tanzim edip komisyon geliri elde etmeye devam ettiği,
Davacı ...'nin cevaba cevap dilekçesindeki komisyon geliri beyanına göre, fesih sonrası 31.07.2018 tarihine kadar olan dönemde dahil toplam (113.983.TL + 102.384,56TL =) 216,367,56-TL komisyon elde ettiği,
Buna göre sözleşmenin 4.1 maddesine göre Davacı ... nin Davalı ...'ye ödemesi gereken bedelin elementer grup için (<18.502,62-TL + 17 705,13.TL> x 2=) 72.415,50-TL, sağlık gurubu için (<86.432,06.TL + 84.679,43 TL> x 3=) 513.334,47-TL olmak üzere toplam 585.749,97.TL olduğu ancak Davacı ... nin davalı ... ye 334.921-TL Ödediği,
Bu neden ile davacı ...'nin, davalı ... nin tasfiye sürecine girmemiş olmasını dayalı fesih gerekçesinin hakkın kötüye kullanımı olup olmadığı buna bağlı olarak feshin haklı fesih olup olmadığı mahkemenizin taktirinde olduğu,
Davacı ...'nin davalılar ... ve ... yönünden haklı fesih iddiasına katılmanın mümkün olmadığı,
DAVACININ ALACAĞI OLUP OLMADIĞI YÖNÜNDEN VARILAN SONUÇ ;
Davacı ... devir yolu ile gelen portföyden sözleşmenin feshi sonrası poliçe tanzim etmeye ve komisyon geliri elde etmeye devam ettiği, fesih sonrası, devir ile gelen portföy ile ilişkisini kesmediği,
Bu halde davacının menli zararının tespiti için öncelik ile dava tarihi ve inceleme itibarı ile ayrı ayrı devir yolu ile gelen portföyden elde ettiği komisyonu açıklaması gerektiği, bu rakam Davacının Davalı ... ye ödediği 334.921-TL sından az ise ve Mahkemcnizce Davacı ... tarafından yapılan feshin haklı fesih olduğunun kabulü halinde davacı ... nin aradaki farkı talep edebileceği,
Davacı ... 'inin devir yolu ile gelen portföyden gelir etmeye devam etmesi ve elde ettiği komisyon gelirinin ödediği 334.921.TL ye ulaşması halinde bu kez Mahkcmenizce Davacı ... tarafından yapılan feshin haklı fesih olduğunun kabulü halinde dahi, menfi zararı da ortadan kalkacağı...'' tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları üzerine Mahkememizce, sözleşmenin ihlali yönünden; ... Sigortanın porföyünü tam olarak devredip devretmediğini, ... sigortanın kayıtlarına göre acentelik faaliyetine devam edip etmediği, devir bedeli ve davacı tarafından yapılan ödemeler, sözleşme tarihi itibariyle davalı müşteri porföyü değeri ve devir sebebiyle uzun vadede düşünülen menfaatin elde edilip edilmediği yada edilip edilmeyeceği hususlarının da incelenmesi suretiyle ek rapor aldırılmış olup, 21.12.2020 tarihli ek raporda:
''...Kök rapordaki görüşlerinden DÖNDÜKLERİ,
Buna göre;
Davalı ... taraflar arasındaki sözleşmenin 1.4 maddesini ihlal etmiş olup davacı yanından yapılan feshin haklı fesih olduğu,
Davacının talep edebileceği bedel 334.921-TL - 104.934,68-TL - 102.384,56-TL = 127.601,76-TL olabileceği...'' tespit ve rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; sözleşmeden kaynaklanan alacak davasıdır. Taraflar arasında 31.07.2017 tarihli ''Müşteri Portföyü Devir ve Danışmanlık Sözleşmesi'' bulunduğu ve sözleşmenin 04/05/2018 tarihinde davacı tarafından feshedildiği hususlarında ihtilaf bunmamaktadır. İhtilaf, tarafların sözleşme yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, davacının fesihte haklı olup olmadığı, alacak talep etme hakkı olup olmadığı ve miktarı konusunda toplanmaktadır.
Davacı yan, müşteri portföyünü genişletmek amacıyla davalı ... Sigorta ve pay sahipleri olan diğer davalılar ile imzalanan sözleşme kapsamında davalılara ait veya davalıların başka sigorta aracılık hizmetleri veren kişiler bünyesinde sahip olduğu müşteri portföyünün davacıya devrine ilişkin sözleşmenin davalılar tarafından ihlali nedeniyle feshidildiğini, başlangıçta ödemiş oldukları tutarın iadesini istemiş, davalı yan ise feshin haksız olduğunu savunmuştur.
Sözleşmenin 1.4. Maddesinde; 01.08.2017 tarihinden itibaren yapılması gereken tüm poliçe yenilemelerinin davacı ... tarafından yapılacağı, davalı ... Sigorta, ... ve ... in 01.08.2017 tarihinden itibaren başka kaynak ve aracı ile hiçbir sigorta poliçesini yenilemeyeceği, yine sözleşmenin 1.5. Maddesinde ... Sigorta'nın 1 Ağustos tarihinden itibaren çalıştığı tüm sigorta şirketlerinin acenteliklerini fesih edip fesih yazılarını davacı ...'ya bildireceği kararlaştırılmıştır.
Mahkememizce hükme esas olduğu değerlendirilen 22.12.2020 tarihli bilirkişi kurulu ek raporuna göre; davalının 01.08.2017 tarihinden 04.05.2018 fesih tarihine kadar 52 poliçeyi yenilemeye devam ettiği, sözleşmenin 1.4 maddesindeki yenileme tarihi gelen poliçeleri hiçbir şekilde yenilememe hükmünü ihlal ettiği ve davacının sözleşmenin feshinde haklı olduğu, ancak davacının da fesih tarihinden sonra komisyon geliri elde etmeye devam ettiği, davacının başlangıçta davalıya verdiği 334.921,00-TL'den, komisyon geliri elde ettiği tutar olan 102.384,56.TL.nin düşülmesi sonucu davacının isteyebileceği tutarın 232.536,44-TL olduğu anlaşıldığından davanın bu tutar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla;
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-) Davanın KISMEN KABULÜ ile 232.536,44-TL'nin 04/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-) Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 15.884,56-TL nisbi karar harcından başlangıçta peşin alınan 5.719,62-TL harcın mahsubu ile bakiye 10.164,94-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-) Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5.719,62-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 5.760,72-TL 'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-) Davacı tarafından yapılan 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, 339,50-TL teskere /davetiye gideri olmak üzere toplam 1.939,50-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1.346,60-TL 'sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-) Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 24.727,55-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-) Davalılar duruşmalarda kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 13.676,53-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7-) Davacının / davalıların gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin karar kesinleştiğinde davacıya / davalılara/ vekillerine iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/02/2021
Başkan ...
¸e-imzalıdır.
Üye ...
¸e-imzalıdır.
Üye ...
¸e-imzalıdır.
Katip ...
¸e-imzalıdır.
