MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığa yükletilen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun takibinin şikayete bağlı olması ve mağdurun temyiz aşamasında, 14/05/2012 havale tarihli şikayetten vazgeçme dilekçesi vermesi karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2-Kabule göre de;
a-Sanığın, katılanın evinin camına taş atması biçiminde gerçekleşen eylemde, TCK"nın 123. maddesindeki "ısrar" unsuru gerçekleşmediği gibi "sırf huzur ve sükunu bozma" kastıyla hareket ettiği sabit olmamasına karşın, beraat yerine yazılı şekilde hüküm tesisi,
b-Sanığın savunmasında, mağdurun oğlunun, kendisine ait aracın camını kırdığını ve mağdurun da zararı ödemeyi kabul etmediğini belirtmesi karşısında, TCK"nın 29. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
c-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.