Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2018/9323
Karar No: 2021/12344
Karar Tarihi: 11.11.2021

Danıştay 6. Daire 2018/9323 Esas 2021/12344 Karar Sayılı İlamı


T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/9323
Karar No : 2021/12344

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
BULUNAN (DAVALI) : ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Müh. İnş. Taah. San ve Tic. A.ş.
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN ÖZETİ : ... İdare Mahkemesince verilen ... tarihli, E:..., K:... sayılı kararın onanmasına dair Danıştay Altıncı Dairesinin 07/05/2018 tarihli, E:2014/2707, K:2018/4248 sayılı kararının dini tesis alanı yönünden dava konusu işlemin ilişkin kısmının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, ... Mahallesi,... ada,... parsel sayılı taşınmazı kısmen düşük yoğunluklu konut alanı, kısmen dini tesis alanı olarak belirleyen 03.06.2011 onay tarihli 1/5000 ölçekli Büyükçekmece - Pınartepe Mahallesi Nazım İmar Planının iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davaya konu parsele getirilen düşük yoğunluklu konut kullanımının plana esas jeolojik-jeoteknik etüder ve yerleşilebilirlik analizinden kaynaklı olduğu anlaşıldığından, işlemin bu kısmının şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine, dini tesis alan kullanımına yönelik olarak ise, mevcut durum ve planla öngörülen dini tesislerin, konut alanlarında belirlenen yoğunluklar ve erişilebilirlik mesafeleri çerçevesinde değerlendirildiğinde, uygun olmayan bir yer seçimi yapıldığı kanaatinin hâkim olduğu, bölgede dini tesise yönelik ayrıca bir ihtiyaç bulunmadığı, var olan ihtiyacın da dava konusu parselin doğusunda yer alan mevcut dini tesisle karşılanabileceği anlaşıldığından dava konusu işlemin sözü edilen kısmında şehircilik ilkelerine planlama esaslarına ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davacı ve Davalının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Altıncı Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve İdare Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davalı tarafından, bilirkişilerce yakın olduğu iddia edilen dini tesis alanının davaya konu taşınmaza kuş uçuşu 360 metre ve en elverişli erişim mesafesinin 865 metre olduğu, anlan dini tesis alanı fonksiyonunun iptali durumunda etki alanında kalan nüfusun mağduriyetine sebep olacağı dolayısıyla mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülerek Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile Mahkeme kararının dini tesis alanına ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 103. maddesinin b) bendi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi yürürlükten kaldırılmış ise de; anılan Yasanın 27. maddesiyle 2577 sayılı Yasaya eklenen Geçici 8. maddenin 1. fıkrasındaki "Bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanır." kuralı uyarınca, kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 07/05/2018 tarihli, E:2014/2707, K:2018/4248 sayılı kararının taşınmaza verilen dini tesis alanı fonksiyonuna ilişkin kısmı kaldırılarak işin esası incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirketin maliki olduğu, İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın fonksiyonunun, kısmen dini tesis alan, kısmen az yoğunluklu konut alanı ( aynı zamanda önlem alınmadan yapılaşmaya izin verilmeyecek alan kapsamında) olarak belirlenmesine ilişkin 03.06.2011 onay tarihli 1/5000 ölçekli Büyükçekmece-Pınartepe Mahallesi Nazım İmar Planına davacı tarafından askı süresi içerisinde 21.07.2011 tarihinde yapılan başvurunun zımnen reddi üzerine anılan nazım imar planının kendi taşınmazı yönünden iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
İşlem tarihindeki yürülükteki şekliyle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesinde, nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan; uygulama imar planı da; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
Davaya konu nazım imar planının onaylandığı tarihte yürürlükte olan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 16. maddesinde, "Hazırlanacak her ölçekteki imar planlarının yapım ve değişikliklerinde planlanan beldenin ve bölgenin şartları ile gelecekteki gereksinimleri göz önünde tutularak sosyal ve teknik donatı alanlarında EK-1 deki tabloda belirtilen asgari standartlara uyulur." hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Mahkeme kararına dayanak alınan bilirkişi raporunda, uyuşmazlık konusu dini tesis alanının hemen doğusunda mevcut bir dini tesis alanının bulunduğu, bu iki dini tesis alanının erişilebilirlik çemberlerinin neredeyse örtüştüğü ve erişilebilirlik anlamında tek farklarının uyuşmazlık konusu dini tesis alanının erişilebilirlik çemberinin batıdaki kıyı şeridini de içeriyor olduğu, oysa üzerinde konut ya da ticaret işlevi bulunmayan bu şeridin jeolojik riskler dolayısıyla yerleşime kapatıldığı, dolayısıyla erişilebilirlik açısından dava konusu parselde öngörülen dini tesis alanına ihtiyaç bulunmadığı, söz konusu bölge planlama alanının en düşük yoğunluklu bölgesi olduğundan mevcut dini tesis alanının ihtiyacı karşılamakta yeterli olacağı, mevzuat gereği imar planında ayrılması gereken dini tesis alanı standardının nüfus yoğunluğunun daha yüksek olduğu bölgelerde ayrılacak alanlarla tutturulması gerektiğinden uyuşmazlık konusu dini tesis alanı için isabetli bir yer seçiminin yapılmadığı tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda sözü edilen bilirkişi raporunda dava konusu parseldeki dini tesis alanının doğusundaki diğer dini tesis alanının erişebilirlik çemberi içerisinde kaldığı belirtilmekte ise de söz konusu ölçümde kuş uçuşu mesafenin esas alındığı, kaldı ki bu mesafenin de davalı idarece sunulan bilgi ve belgelerden 360 metre ve en elverişli erişim mesafesinin 865 metre olduğu ve her iki dini tesis alanı ayıran 20 metre enkesitli bir imar yolu bulunduğu ve yolun bu tarafında tek dini tesis alanının davaya konu alan olduğu davaya konu dini tesis alanının hemen yanında yoğun yapılaşmaların olduğu anlaşılmaktadır.
Sosyal ve teknik alt yapı alanlarının planlama bölgesindeki dağılımında mesafe hususunun gözönünde bulundurulması gerektiğine duraksama bulunmamakta ise de bu husus değerlendirilirken, söz konusu fonksiyonun plan yapım sürecinde hangi yaklaşımlarla getirildiği hususu bütünsel açıdan gözönünde bulundurularak değerlendirilme yapılması gerekir.
Bu bağlamda bölge ve alt bölge ve semt ölçeği esas alınarak; ulaşım, erişebilirlik, coğrafi ve topografik özellikler, ulaşım ve erişebilirliği etkileyen doğal ve yapay engeller, nüfus, alan büyüklüğü gibi planlamada gözetilen yaklaşımlar bütünsel açıdan irdelenerek donatı alanlarının mevzuatta belirlenmiş olan standartlara göre yeterli olup olmadığı ortaya konulmalıdır.
Mahkeme kararına dayanak alınan bilirkişi raporunda yukarıda belirtilen hususlar yönünden somut tespitler yapılmaksızın soyut nitelikteki görüş ve kanaatlerin karar verilebilmesi için yeterli olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Bilirkişi heyetinin; ulaşım, erişilebilirlik bakımından coğrafi ve topografik özellikler, yapay ve doğal eşiklerle ilgili hiçbir somut tespite dayanmayan, ayrıca, dava konusu planın bölge, alt bölge ve semt ölçeğinde nüfus ve bu nüfusun ihtiyaç duyacağı donatı alanı yönünden bu planın kendi içinde esas almış olduğu planlama yaklaşımları ile ilgili somut bir değerlendirme ve tespit içermeyen sadece ihtiyaç bulunmadığı yolundaki soyut nitelikteki değerlendirmesine itibar edilmesinin planlama alanındaki donatı dengesini bozucu sonuçlar doğuracağı da açıktır.
Bu nedenle davanın bu kısmının reddi gerekirken, soyut ve subjektif yönü ağır basan değerlendirmeler içeren bilirkişi raporu esas alınarak verilen temyize konu mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin, ... İdare Mahkemesince verilen ... tarihli, E:..., K:... sayılı kararının dini tesis alanının iptaline ilişkin kısmının 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 11/11/2021 tarihinde oycokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY(X) : Kararın düzeltilmesi isteminin reddi, mahkeme kararının onanması oyu ile aksi yöndeki karara katılmıyoruz.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi