Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/3971 Esas 2019/5617 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : ..... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davada .... Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi ile ...... Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi arasındaki görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
Dava, kadastro tespite itiraza ilişkindir.
....... Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı taraf, tahkikat evresi sonlandıktan ve karar duruşmasından yaklaşık 5 gün önce davası ile ilgili ıslah dilekçesi vermiştir. Bu ıslahı ıslah olarak ele almak ve değerlendirmeye tabi tutmak HMK"nın 177/1. maddesi gereği imkansız olduğundan hiçbir şekilde değerlendirmeye alınmamış, ıslah olarak verilen dilekçe bir nevi "yok hükmünde" sayılmıştır. Belirtildiği gibi, davacının ıslah olarak verdiği dilekçe dosyamızda 08.02.2018 tarihinde sonlandırılan ve sözlü yargılama evresine geçilen tahkikatın sonlanmasından sonra 28.02.2018 tarihinde verilmiş olduğundan bu dilekçe HMK"nın 177/1. maddesi ile belirtilen Yargıtay kararları da esas alınarak ıslah olarak değerlendirilmemiştir. Mahkememiz tüm delilleri toplayarak karar verdiğinden dosyadan el çekmiş olup, bu aşamadan sonra farklı delil ve/veya yorumla farklı karar verilmesi ......Mahkemesi 37. Hukuk Dairesine ait olacağı gerekçesiyle iade edilmiştir.
........ Hukuk Dairesince, HMK"nın 353/1-a maddesine göre yerel mahkemeye ilamın kaldırılarak iadeye ilişkin kararların "kesin olduğu", kanuni düzenlemeye göre iadesinin mümkün olmadığı, ancak kanuni düzenleme dışında dosyadaki yollarda "kanun dışı" olarak farklı düşüncelerle dosyanın iade edildiği, ancak kanunda böyle bir düzenleme olmadığı gibi, dosyaya bakan hakiminde kararın taraflara tebliği sağlanmadan, bu konudaki taraf istemleri göz önüne alınmadan (temyiz istemi gibi) kendiliğinden dosyayı iade edemeyeceği HMK"nın 24. maddesi uyarınca hakimin tarafların talebi olmaksızın kendiliğinden bir davayı inceleyip karara bağlayamayacağı, keza tarafların dava açıldıktan sonra da tasarruf yetkilerinin dosyada devam ettiği, bu nedenle hakimin kendiliğinden dosyada işlem yapamayacağı taraf talepleri ile bağlı olduğu bu nedenle; öncelikle kaldırma kararının taraflara tebliği ile, tarafların istemleri göz önüne alınarak buna göre hüküm kurulması gerektiği bunun ilk derece mahkemesince yerine getirilmediği, dosyanın sürekli müzekkere ile iade edildiği böyle bir durumun yasada düzenlenmediği, yasal düzenlenmesi olmayan bu uygulama nedeniyle yargıda kaotik bir duruma sebebiyet verildiği bu durumun önüne geçilmesi gerektiği anlaşıldığından ilk derece mahkemesi ile Dairemizin arasında bu konuda uyuşmazlık çıktığından uyuşmazlığın halli için dosyanın Yargıtay 20. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HMK’nın 22/2. maddesinde “İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda,......Hukuk Mahkemesi ile ....... Hukuk Dairesi arasında gerçek anlamda karşılıklı olarak verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmamakta olup, dosya hakkında karar verilmesine yer olmadığından dosyanın mahalline iadesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın MAHALLİNE İADESİNE 08/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.