23. Ceza Dairesi Esas No: 2016/6848 Karar No: 2016/8864 Karar Tarihi: 17.10.2016
Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2016/6848 Esas 2016/8864 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2016/6848 E. , 2016/8864 K.
"İçtihat Metni"
Güveni kötüye kullanma suçundan sanık ...’nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 155/1, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 2.000,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun’un 51. maddesi gereğince hükmedilen cezanın ertelenmesine dair Büyükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/06/2013 tarihli ve 2612/432 esas, 2013/709 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 27/01/2016 Gün ve 2556/8506 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/02/2016 gün ve 2016/46965 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteminde; Dosya kapsamına göre; 1-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 51. maddesi uyarınca para cezalarının ertelenemeyeceği cihetle, sanık hakkında hapis cezası ile birlikte hükmedilen adlî para cezası yö|nünden: bir ayrım yapılmadan yazılı şekilde her iki cezanın da ertelenmesine karar verilmesinde, 2-Sanık hakkında hapis cezası alt sınırdan belirlendiği halde her hangi bir teşdit ve farklı uygulama gerekçesi gösterilmeden, para cezasının alt sınırın üzerinde belirlenmesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 1- 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesine göre ancak hapis cezasının ertelenebileceği, adli para cezasının ertelenemeyeceği gözetilmeden herhangi bir ayrım yapmaksızın cezaların tümünün ertelenmesine karar verildiği anlaşılmakla; kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki (1) numaralı düşünce yerinde görüldüğünden Büyükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/06/2013 2012/432 esas, 2013/709 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle bozma sebebine göre, hükmün (5) numaralı paragrafındaki “CEZANIN” kelimesinden önce gelmek üzere “HÜRRİYETİ BAĞLAYICI” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLMESİNE, hükümdeki diğer kısımların aynen bırakılmasına, infazın sanık aleyhine sonuç doğurmayacak şekilde yapılmasına, 2- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 14/04/2015 tarihli, 2013/12-529 Esas ve 2015/106 Karar ; 05/05/2015 tarihli, 2014/4-709 Esas ve 2015/139 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, kanun yararına bozma yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerektiği, hüküm ve kararlarda hiç gerekçe gösterilmemesi nedenine bağlı olarak kanun yararına bozma kanun yoluna başvurulabilecekken, delillerin takdir ve tercihinde hataya düşüldüğünden bahisle takdire müteallik konularda bu yola başvurulması, sözü edilen olağanüstü kanun yolunun amaç ve kapsamıyla bağdaşmayacağı, mahkemenin takdirine bağlı istekler ile uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular kanun yararına bozma konusu yapılamayacağı anlaşılmakla; Büyükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/06/2013 2012/432 esas, 2013/709 sayılı kararına yönelik Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarnamedeki (2) no"lu düşünce yerinde görülmediğinden, bu kısımla ilgili olarak kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 17/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.