5. Ceza Dairesi Esas No: 2017/6609 Karar No: 2018/8506 Karar Tarihi: 05.11.2018
Tefecilik her iki sanık hakkında - resmi belgede sahtecilik sanık hakkında - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/6609 Esas 2018/8506 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2017/6609 E. , 2018/8506 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik (her iki sanık hakkında), resmi belgede sahtecilik (sanık ... hakkında) HÜKÜM : Beraat (sanıklar hakkında atılı suçlardan)
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Sanık ..."a yüklenen sahtecilik suçundan CMK"nın 237. maddesine göre doğrudan zarar görmeyen Hazinenin bu suçtan açılan kamu davasına katılmasının mümkün olmadığı, mahkemece usulsüz olarak verilen katılma kararının hükmü temyiz hakkı vermeyeceği, bu itibarla söz konusu suçtan kurulan hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, incelemenin katılan Hazine vekilinin sadece tefecilik suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 gün ve 2014/118-2016/208 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve suçun TCK"nın topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği, bu bağlamda TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun, kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık/lar hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında, UYAP sisteminden yapılan sorgulamada; Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesinin 22/05/2018 gün ve 2014/68 Esas, 2018/102 Karar sayılı ilamıyla sanıklardan Ferudun"un tefecilik suçundan mahkumiyetine karar verildiği, davanın, kararın istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 2018/3737 Esasında kayıtlı olduğu anlaşılmakla, bahse konu dosyanın akıbetinin araştırılarak, mümkünse davaların birleştirilmesinden, değilse getirtilerek incelenmesinden sonra dava konusu eylemler arasında irtibat bulunup bulunmadığının, suç ve iddianame tarihleri itibarıyla hukuki kesinti olup olmadığının ve teselsül hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağının belirlenmesi, kararın kesinleşmiş olması halinde ise onaylı bir suretinin dosyaya eklenmesi sonrasında mahsup hükümleri de gözetilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde beraat hükümleri kurulması, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.