Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/5170 Esas 2016/4912 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan; sözleşmenin feshi nedeniyle gelir ve hasılat payı kaybının tahsili istemiyle açılmış alacak davasıdır.Yerel Mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine dair verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili müvekkili Üniversite Rektörlüğü ile davalı yüklenici arasında; 01.11.2012 tarihli, 2100 kişi kapasiteli öğrenci yurdu irtifak hakkı sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmedeki teslim tarihinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen davalının edimini yerine getirmediğini, idarece feshedilen bu sözleşme hükümlerine göre; müvekkilinin kendisine hibe edilecek yurt binasının gelirinden ve davalının irtifak hakkından sağlayacağı hasılattan alacağı paydan mahrum kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 15.000,00 TL zararının tahsilini istemiştir.
Davalı sözleşmenin idarenin kusuru nedeniyle feshedildiğini, binaların yapılmasına rağmen ruhsat alınamadığını, ruhsat alma yükümünün sözleşmede davacı yana ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Yargılama sırasında ibraz edilen, tarihsiz, idare adına Rektör, yükleniciyi temsilen ... tarafından imzalanmış sözleşme eki protokole göre; davalının geç teslimden dolayı idarenin zararlarını karşılamak üzere, mevcut sözleşmeye ek olarak 28 adet fazladan öğrenci evi yapmayı taahhüt ettiği, tarafların bu potokol çerçevesinde birbirlerine karşı açtıkları dava ve takiplerden vazgeçmeyi taahhüt ettikleri görülmektedir.
03.02.2016 günlü duruşmada bu belge hakkında tarafların beyanları alınırken, davacı vekilinin davadan vazgeçme şeklindeki imzasız beyanı 6100 sayılı HMK"nın 123. maddesinde düzenlenen davanın geri alınması niteliğinde olup, vazgeçme davalının açık rızası ile mümkün olduğu halde, mahkemece davalının, davanın geri alınmasına karşı beyanı alınıp, açıkça rıza göstermesi halinde davanın açılmamış sayılmasına, rızanın bulunmaması halinde dava geri alınamayacağından, yargılamaya devam için esası incelenip sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, davacının beyanının feragat olarak (HMK307 vd.) nitelendirilmesi ve davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenlerle davacı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 29.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.