Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/604
Karar No: 2012/1110
Karar Tarihi: 23.01.2012

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2012/604 Esas 2012/1110 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2012/604 E.  ,  2012/1110 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA :Davacı vekili, davacı işçinin başlangıçtan beri davalı ... işçisi olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalı ...’nda işe girdiğini, daha sonra kurulan şirkete devredildiğini ancak aynı işte çalışmaya devam ettiğini, emsal feshin geçersizliği davasında bu şekilde çalıştırılan işçinin başlangıçtan beri davalı işçisi olduğunun ve davalı işyerine işe iadesine karar verildiğini, davacının 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/7 maddesi uyarınca başlangıçtan beri davalı işçisi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının dava dışı şirket işçisi olduğunu, davalı ... ile aralarında iş ilişkisi bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece “davalı ... ile davacının kayıt üzerinde gösterdiği taşeron şirketler arasında asıl-alt işveren ilişkisinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6 maddesine uygun kurulmadığı, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl işin bölünerek alt işverene verilmesinin mümkün olmadığı, yasa gereğince asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamayacağından asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı” gerekçesi ile verdiği ilk kararın temyizi üzerine Dairemizin 27.06.2011 gün ve 2011/29481-19098 sayılı kararı ile “Yürürlükte bulunan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nda tespit davası olarak bir dava türüne yer verilmemiştir. Ancak bazı durumlarda tespit davasının mümkün olduğu yargı kararları ile kabul edilmiştir. Ayrıca teoride de tespit davasına yer verilmekte ve bazı hallerde, tespit davası açılabileceği kabul edilmektedir. Eda davası açılması mümkün olan hallerde tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı kabul edilmektedir. Tespit davası ile istenen hukuki himaye eda davası ile tamamen elde edilebiliyorsa tespit davasının açılmasında hukuki yarar bulunmadığının kabulü gerekir. Tespitten sonra bir eda davasının açılacağı durumlarda da tespit davasının açılmasında
    hukuki yarar olmadığı sonucuna varılmalıdır. Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi davalı ...’nin taraf olduğu Toplu İş Sözleşmesinden veya yasaların diğer verdiği haklardan yararlanmak için tespit davası açmıştır. Ancak dosya içeriğine göre davacı karardan sonra davalı işverenin taraf olduğu sendikaya üye olmuştur. Dava açıldığında sendika üyesi değildir. Özellikle yıllık ücretli izin süresinin kullanımı yönünden dava tarihinde ve öncesinde bir değişiklik yoktur. Davacı işçinin işçilik alacakları ile ilgili eda davası açması gereken bir durum vardır. Eda davası açılması gereken yerde tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından, davanın reddi gerekir” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma üzerine yapılan yargılama sonunda bozmaya uyulmasına rağmen “01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nun "Tespit Davası" başlıklı 106. maddesinde; "1-Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. 2- Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır." düzenlemesinin getirildiği, aynı yasanın "Zaman Bakımından Uygulanma" başlıklı 448. maddesinde "Bu kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır." hükmünün düzenlendiği, bozmadan sonra yeniden yargılama yapılması gerektiği, dolayısıyla yürürlüğe giren 6100 Sayılı Yasa hükümlerinin dosyamız kapsamına uygulanması gerektiği, davacının davalı ... işçisi olduğunun tespitinde hukuki yararının bulunduğu, tespit kararıyla birlikte işyerinde yürürlükte bulunan TİS hükümlerinden ve Yalova Belediyesinde çalışan kadrolu işçilerin yararlandığı tüm haklardan yararlanacağı, bunun da özlük hakları konusunda davacının durumunda ekonomik ve sosyal anlamda iyileştirme sağlayacağı, yine 6772 Sayılı Yasa hükümlerinden de yararlanmasının mümkün olacağı, çalıştığı süre boyunca TİS hükümlerinde öngörülen sosyal yardım haklarından yararlanarak ve ilave tediye alarak maaşında yapılacak artışlardan dolayı hukuki yararının olduğu, davacının amacının sadece iş akdinin feshinden sonra elde edebileceği haklara yönelik olmadığı, davacının dava açmaktaki amacının iş akti devam ettiği sürece TİS hükümlerinden ve belediyede çalışan işçilerin yararlandığı haklardan yararlanmak olduğu, bunun için eda davası açmasına gerek bulunmadığı, iş akti feshedilmeden tespit davası sonucunda bu haklardan yararlanacağı” gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    Öncelikle bozmadan sonra mahkemece hüküm kurulduğu tarihte 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girdiğinden, mahkemece bu kanuna ilişkin olarak 106 ve 448. Maddeleri hakkında yaptığı tespit ve değerlendirmeler yerindedir.
    Bunun yanında, 6100 sayılı Kanun 114. Maddesi ile dava şartlarını belirtirken, davacının dava açmasında hukuki yararının bulunmasını bir dava şartı olduğunu belirtmiştir. Takip eden 115. Maddesinde ise “Mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı, taraflarca her zaman ileri sürülebileceği, dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, davanın usulden reddedilemeyeceği” açıkça belirtilmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta davacı yargılama sırasında sendikaya üye olmuştur. Toplu İş Sözleşmesinden yararlanmak istediğinden güncel hukuki yararı bulunmaktadır. Davacının tespit davası açmasında dava şartı olan güncel hukuki yararı bulunma şartı hüküm anında gerçeklemiş ve dava şartı olan hukuki yarar şartı tamamlanmıştır. Mahkemece davacının davalı kurum işçisi olduğunun tespitine karar vermesi sonuç itibari ile isabetli olduğundan, kararın ilave bu gerekçe ile onanması gerekmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda belirtilen ilave gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 23.01.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi