17. Hukuk Dairesi 2019/6028 E. , 2020/7134 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılama sonucunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü;
-K A R A R-
Davacı vekili, 12/01/2014 tarihinde müvekilinin sevk ve idaresindeki araç ile davalıların sigortacısı ve maliki olduğu aracın çarpışması nedeni ile maddi ve manevi zarara uğradığını, olayda kendisinin kusurunun bulunmadığını, kaza sebebi ile ameliyat olup tedaviler gördüğünü, ancak halen iyileşemediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile tazminatın davalı ... poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 1.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan ve 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ... Genel Sigorta AŞ dışındaki davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan Emekliler Sigorta Aracılık Hiz. vekili, müvekkilinin sadece araç maliki olduğunu, bu itibarla husumet yöneltilemeyeceğini, araçta bulunan ... "in kazada ağır yaralandığını, ... Emeklier"in ise vefat ettiğini, ayrıca müvekkilinin adresinin Gölcük Kocaeli sınırları içerisinde kaldığını, yetkili mahkemenin Kocaeli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, kazaya karışan davalı ... Hiz. Ltd. Şti."ye ait aracın ZMM sigortacısı olduğunu, şahıs başına 268.000,00 TL"sine kadar sigorta ettirildiğini, davacının tedavi giderlerine ilişkin talebinin 6111 sayılı Yasa gereğince müvekkilden talep
edilemeyeceğini, SGK"dan talep edilmesi gerektiğini, olayda kusur durumunun, maluliyet durumunun araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.000,00 TL"nin kaza tarihi 12/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Emekliler Sigorta Aracılık Hizmetlerinden tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili meydana gelen kazada yaralanan müvekkilinin tedavi harcamalarının bir kısmının SGK tarafından karşılandığını bir kısmının ise karşılanmadığını sigorta şirketinin bu kısımdan sorumlu olduğunu belirterek belgeler sunmuş bu giderlerin de tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece 17.04.2019 tarihli bilirkişi raporundaki görüşe göre davacıya SGK tarafından 763,59 TL geçici iş göremezlik ödendiği hesaplanan bedelin kusuru oranında 676,80 TL olduğu ve bu durumda karşılanmayan maddi zararın bulunmadığından bahsedilmiş, ancak davacının tedavi giderleri talebine yönelik olarak gerekçesinde neden kabul edilmediği açıklanmadan maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından davacıya SGK 1 aylık geçici iş göremezliği nedeni ile tazminat ödendiği, tedavi giderlerine yönelik ise doktor bilirkişi marifetiyle tespit yapılmadığı anlaşılmaktadır.
25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre "trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı", Yasanın geçici 1. maddesi ile de "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun"un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20"sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle
ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği," öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu’na göre zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, poliçe primini ödeyen işleten ile sorumluluğunu üstlendiği sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa"nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu"na geçtiğinde kuşku yoktur. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Somut olayda dava 10.08.2015 tarihinde, 6111 sayılı Yasa’nın yürürlüğünden sonra açılmıştır. Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; öncelikle, davacı tarafa uygun bir süre verilerek, dava konusu edilen tedavi giderleri kapsamının (belgeli- belgesiz) açıklattırılması ve yapılan açıklamaya göre eksik kalan delillerin ve tedavi belgelerinin toplanması; davacının yaralanması nedeniyle yapılan ve talep edilen tedavi giderleri için, SGK"nın sorumlu olduğu tedavi giderleri ile sorumluluğu dışındakilerin ayrı ayrı hesaplanması, davacının yaralanmasının mahiyetine göre yapılması kaçınılmaz olan belgesiz tedavi giderleri için ayrıca hesaplama yapılması hususlarında, uzman doktor bilirkişiden rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
2-Dava; 6098 sayılı TBK"nın 56. maddesi gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK"nın 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da
olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dosya kapsamından, davacının kaza nedeniyle 17.04.2019 tarihli ATK raporu ile 1 ay geçici iş göremezliğinin bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen yaralanan davacı için hak ve nasafet kuralları göz önünde bulundurulduğunda, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüştür.
3-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik temyiz sebeblerinin şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.