2. Ceza Dairesi 2019/248 E. , 2019/2327 K.
"İçtihat Metni"Hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından suça sürüklenen çocuk hakkında İzmir 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.10.2010 günlü ve 2010/176 E., 2010/733 K. sayılı mahkûmiyet kararının, suça sürüklenen çocuk tarafından temyizi üzerine, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonunda; 28.11.2017 günlü, 2016/12302 E., 2017/12656 K. sayılı ilam ile ONANMASINA karar verilip, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 2. Ceza Dairesinin anılan onama kararının KALDIRILMASI ile suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından İzmir 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.10.2010 günlü ve 2010/176 E., 2010/733 K. sayılı mahkûmiyet hükmünün “Suçun işleniş saati, yakalama tutanağı içeriğine göre 23.02.2010 günü 00.30 olup, sanığın kesin doğum saati yazışmalara rağmen belirlenememiştir. Günün henüz ilk saati içerisinde suçun işlenmiş olması, doğum saatinin bilinememesi ve iki Yargıtay Ceza Dairesine ait emsal karar bir arada düşünüldüğünde, bu durumun sanık lehine yorumlanması, sanığın yaşının 15-18 yaş grubu arasında kaldığının kabulüyle, sanık hakkında çocuklar hakkındaki usul hükümlerinin uygulanması ve sonuç cezaların belirlenmesinde TCK"nın 31/3. maddesinin uygulanması gerekmektedir. Bu itibarla, Yüksek 2. Ceza Dairesinin 28.11.2017 günlü ve 2016/12302 E., 2017/12656 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına” yönelik 10.11.2019 günlü, 2018/93899 sayılı itirazı üzerine dosya dairemize gönderilmekle, 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin, 6352 Sayılı Yasa’nın 99. maddesi ile eklenen 3. fıkrası uyarınca yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Yargıtay 2. Ceza Dairesinin onama ilamının kaldırılarak, itirazda belirtilen gerekçeyle hükmün bozulması yönündeki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
Dairemizin 28.11.2017 günlü, 2016/12302 E., 2017/12656 K. sayılı ilamının KALDIRILMASINA karar verilerek yapılan incelemede;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suça sürüklenen çocuğun 08.06.2011 tarihli dilekçesindeki anlatımından temyiz başvurusu ile birlikte eski hale getirme isteminde bulunduğu ve eski hale getirme isteği hakkındaki karar verme yetkisinin, 5271 sayılı CMK"nın 42/1. maddesi uyarınca Yargıtay"ın ilgili dairesine ait olması, suça sürüklenen çocuk ...’ın yokluğunda verilen hükmün savunmasında bildirdiği bilinen en son adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın duruşmada bildirdiği adresinden farklı bir adrese ve koşulları olmamasına rağmen Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi gereğince tebliğ edilmesi sebebiyle, yapılan tebliğ işlemi geçersiz olduğundan suça sürüklenen çocuğun eski hale getirme isteminin kabulü ile, mahkemenin 16.06.2011 gün ve 176-733 sayılı kararının kaldırılmasına karar verilerek ve öğrenme üzerine yapmış olduğu temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1- Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuğun olay tarihinde gece vakti müştekinin aracının kapısını tornavidayla zorlayarak açması şeklindeki eylemine uyan TCK"nın 151/1, 31/3. maddelerinde belirtilen suç için öngörülen cezanın üst sınırına göre, aynı Kanun"un 66/1-e, 66/2. maddeleri uyarınca tayin olunan 5 yıl 4 aylık dava zamanaşımının, 04.10.2010 olan mahkumiyet tarihinden hükmün onanmasına karar verilen 28.11.2017 tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,
2- Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
a- Kayden 23.02.1992 doğumlu olup, suçun işlendiği 23.02.2010 tarihinde henüz 18 yaşını tamamlamamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 31/3. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b- Suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 53/4. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 11.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.