11. Hukuk Dairesi 2018/4217 E. , 2019/5842 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10/10/2017 tarih ve 2014/968 E- 2017/820 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince verilen 11/06/2018 tarih ve 2018/76 E- 2018/476 K. sayılı ek kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili banka müşterisi..."ın Elazığ Şubesindeki hesabından bilgisi ve rızası dışında üçüncü kişilerce internet bankacılığı kullanılarak adı geçenin aktif kullanımında olan cep telefonuna gönderilen mobil onay kodu ile giriş yapılmak suretiyle para transferi yapıldığını, müşterisinin Elazığ 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/354 Esas sayılı dosyasında dava açtığını, açılan davanın mahkemece kabul edilerek 10.900,00 TL maddi tazminatın 23/06/2009 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davacıya ödenmesine karar verildiğini, kararın Yargıtayca onandığını, 18/04/2013 tarihinde toplamda 19.698,30 TL Elazığ 3. İcra Dairesinin 2013/1471 esas sayılı dosyasına ödeme yaptıklarını, banka müşterisinin hesap bilgilerinin dolandırıcıların eline geçmiş olması neticesinde gerçekleştirilen eylemler nedeniyle sorumluluğu bulunan davalıya zararın ödenmesinin ihtar edildiğini ancak ödeme yapılmadığını ileri sürerek, 19.698,30 TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin %70 oranında kusurlu olduğu, ödenen 19.698,30 TL’nin %70’i olan bakiye 13.788,81 TL’nin ödeme tarihi olan 19.04.2013 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri ayrı ayrı istinaf etmiştir.
Bölge adliye mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, tarafların dava konusu olayda eşit oranda sorumlu oldukları gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2014/968 Esas 2017/820 Karar sayılı 10/10/2017 tarihli kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davalıya izafe edilen %50 kusur gereği 9.849,15 TL"nin 19.04.2013 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Bölge adliye mahkemesince verilen 11.06.2018 tarihli ek kararda, dava değerinin, 2018 yılı kesinlik sınırı olan 47.530,00 TL’yi aşmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, ek kararın dayandığı gerektirici sebeblere temyiz olunan miktarın 6100 sayılı HMK 362/1 – a maddesinde öngörülen kesinlik sınırları içerisinde bulunmasına göre ek karara yönelik temyiz isteminin reddi ile ek kararın onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin ek karara yönelik temyiz isteminin reddi ile HMK 370/1 maddesi gereğince ek kararın ONANMASINA, HMK 372 maddesi gereğince dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 336,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 25/09/2019
tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.