Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4117
Karar No: 2019/5841
Karar Tarihi: 25.09.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/4117 Esas 2019/5841 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/4117 E.  ,  2019/5841 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16/02/2017 tarih ve 2015/72 E.- 2017/43 K. sayılı kararın davalı kurum ve davalı/karşı davacı şirket vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 10/05/2018 tarih ve 2017/1652 E.- 2018/504 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı/karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl davada davacı/karşı davalı vekili, davacı şirketin "FALEZ" ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "FLZ" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı kuruma başvurduğunu, 2013 46759 sayılı başvuruya yapılan itirazın nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa dava konusu “FLZ” ibareli markanın davacı şirket adına tescilli ve tanınmış “FALEZ” ibareli markalara ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, ortalama tüketici nezdinde iltibasa neden olabileceğini ve davacı şirket ile bağlantı kurulabileceğini, davacı markasının bilinirliğinden haksız faydalanmaya neden olabileceğini, taraf şirketlerin aynı sektörde faaliyet gösterdiklerini, dava dışı Hürsultan şirketinin daha önce “FALEZ” ibareli marka tescil başvurusuna davacı şirketin itirazı neticesinde başvurunun kurum tarafından reddedildiğini, dava dışı şirket ile davalı şirketin yönetim kurulu başkanın aynı kişi olduğunu, dava konusu başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek asıl davada YİDK"nın 2014-M-15238 sayılı kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, karşı davanın ise reddine karar verilmesini istemiştir.
    Asıl davada davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Asıl davada davalı/karşı davada davacı şirket vekili, davacı başvurusuna konu ibare ile davacı markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerliğin bulunmadığını, bu ibareyi taşıyan çok sayıda markanın TPMK nezdinde tescilli olduğunu, davacı markalarının tanınmış marka olmadıklarını savunarak asıl davanın reddini istemiş, karşı davada ise davacı/karşı davalının adına tescilli markalarını 5 yılı aşkın süredir kendi faaliyet alanı olan mutfak dolabı, banyo dolabı, raylı dolap, giyinme odası ve tv ünitesi ürünleri dışında kullanmadığını ileri sürerek davacı/karşı dava davalı adına tescilli 2004/08755, 2005/17774, 2010/09399, 2010/06325, 2011/101587 sayılı markaların 06, 11, 20, 21, 35, 38 ve 42. sınıflara ait tescillerinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu “FLZ” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait 2004 08755 ve 2010 06325 sayılı “FALEZ” ibareli markaların benzer oldukları ve başvuru kapsamında yer alan 07, 08, 11 ve 21. sınıftaki malların, davacıya ait markalar kapsamlarında yer alan mallar ile aynı ve benzer/ilişkili bulundukları, tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin doğduğu, davalı şirketin “FLZ” ibareli marka başvurusunun kötü niyetli olduğu, dolayısıyla YİDK kararının başvuru kapsamındaki tüm mallar yönünden iptali koşullarının oluştuğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, YİDK’nın 2014-M-15238 sayılı kararın iptaline, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı kurum ve davalı/karşı davacı şirket vekili istinaf etmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, asıl davaya yönelik istinaf incelemesinde, başvuru kapsamında bulunan 07, 08, 11, 21 sınıftaki bir kısım mallar ile davacı markaları kapsamında yer alan malların aynı ya da benzer ve ilişkili bulunduğu, ibareler arasında anlamsal ve fonetik benzerlik bulunmadığı, "FLZ" ibareli başvuru ile davacının "FALEZ" ve "RETİNA FALEZ" asıl unsurlu markaları arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesi bulunmadığı, benzer olmayan markaya ilişkin başvurunun kötü niyetli olduğundan da söz edilemeyeceği, ayrıca başvurunun kötü niyetli olduğunun da ispat edilemediği, karşı davaya yönelik istinaf incelemesinde ise 06.01.2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli 2016/148-2016/189 sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verildiği gerekçesiyle davalı kurum vekili ile davalı/karşı davacı şirket vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı/karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Asıl dava YİDK kararının iptali ve hükümsüzlük istemi, karşı dava ise kulanmama nedeniyle hükümsüzlük istemine ilişkindir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, başvuru markası kapsamındaki 07,08,11,21. sınıftaki bir kısım mallar ile davacının itiraza mesnet markaları kapsamlarında yer alan malların aynı/benzer ve ilişkili bulunduğu, ancak ibareler arasında anlamsal ve fonetik olarak benzerlik bulunmadığından ortalama tüketiciler nezdinde 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesi bulunmadığı, itiraza mesnet markalar ile benzerlik taşımayan marka tescil başvurusunun kötü niyetli olduğundan da söz edilemeyeceği, aksinin kabulü halinde dahi başvurunun kötü niyetli olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının kaldırılarak asıl davanın reddine karar verilmiştir.
    Ancak, davacının itiraza mesnet markaları incelendiğinde, “RETİNA FALEZ R+şekil” ibareli markasını 2005/17774 sayı ile 06, 11 ve 20. sınıflarda 2005 yılında tescil ettirdiği, 2010/06325 sayılı “FALEZ” ibareli markasını 2010 yılında tescil ettirdiği, dava dışı Hür Sultan Paslanmaz Mutfak Eşyaları San. ve Tic. A.Ş"nin 2007/027721 sayı ile “FALEZ” ibaresini 08 ve 21. sınıf mallar bakımından 2007 yılında tescil ettirdiği, dava dışı şirketin 16.02.2010 tarihinde 2010/09399 sayılı “FALEZ” ibareli marka tescil başvurusunun TPMK tarafından re’sen red edildiği, yine dava dışı şirketin 2010 yılında 2010/73489 sayılı “FALEZEV” ibaresinin 07, 08, 11, 21, 35. sınıflarda tescili için yaptığı başvuruya davacı itirazı üzerine 11. sınıf bakımından red edildiği, 2010/73499 sayılı “FALEZKONSEPT” ibaresinin 07, 08, 11, 21, 35. sınıflarda tescil istemine yine davacının itirazı üzerine 11. sınıfta red edildiği, davacı tarafından sunulan ticaret sicil gazete örneklerinden dava dışı Hürsultan şirketinin yönetim kurulu başkanının Mustafa Yazıcı olup, adı geçen dava dışı kişinin aynı zamanda davalı şirketin de yönetim kurulu başkanı olduğu, davacı ve dava dışı şirketin 2010 yılında işbu dava dayanağı itiraza mesnet markaları konu ederek birbirlerine ihtarname keşide ettikleri sabittir. Bu halde, dava dışı şirket ile davacı arasında “FALEZ” ibaresinin aidiyeti konusunda geçmişe dönük çekişme olduğu, dava dışı şirketin marka tescil başvurularının davacı itirazı sonrasında red edildiği, tarafların aynı/benzer iştigal alanlarında faaliyet gösterdikleri, davalı ile dava dışı şirket yönetim kurulu başkanının aynı kişi olması ve idare heyetlerinin aynı soyadına sahip kişilerden oluşup aile şirketleri olduğu dikkate alındığında, itiraza mesnet markalardan davalının haberdar olduğu iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olmadığı, davalının, itiraza mesnet “FALEZ” ibareli markaların sessiz harflerini öne çıkararak asıl unsuru ile çağrışım yaparak ve davacının tescilli markasıyla ilişkilendirecek şekilde başvuruda bulunduğu, başvurunun davacı markalarından faydalanma amacı taşıdığı, her hakkın kullanılmasında olduğu gibi marka seçimi ve tescilinde de hakkın kötüye kullanılmaması gerektiği dikkate alınarak ve kötü niyet karşında TPMK YİDK kararının başvuru kapsamındaki tüm mallar yönünden iptali koşullarının oluştuğu halde, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı/karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı/karşı davalının temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın davacı/karşı davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı/karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacı/karşı davalıya iadesine, 25/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi