Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4594
Karar No: 2020/8699
Karar Tarihi: 22.12.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/4594 Esas 2020/8699 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/4594 E.  ,  2020/8699 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.05.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine Dairemizin 22.09.2016 tarihli, 2015/16988 Esas, 2016/7443 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.06.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu 64 parsel sayılı taşınmazın 1/4 payının, 14.05.2014 tarihinde dava dışı önceki paydaşı Emine Yıldız tarafından davalıya satıldığını, müvekkiline satışla ilgili noter bildirimi yapılmadığını ileri sürerek davalı adına kayıtlı payın iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu taşınmazda fiili taksim bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen ilk kararın, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 22.09.2016 tarihli, 2015/16988 Esas, 2016/7443 Karar sayılı bozma ilamı ile “ ...dava konusu taşınmazın 1/4 payının dava dışı Emine Yıldız adına kayıtlı iken davalıya satıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekili, satıştan müvekkilinin haricen haberdar olduğunu belirterek önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Davalı ise gerek yasal süresi içinde mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde, gerekse aşamalarda fiili taksim savunmasında bulunmuştur. Mahkemece, davalının bu yöndeki savunmasının üzerine gidilerek araştırma yapılması, varsa eylemli kullanma biçimlerinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki; bozmaya uyulmuş olmakla lehine bozma kararı verilen taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşacağından bozma gereklerinin aynen yerine getirilmesi zorunludur.
    Öte yandan, önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Somut olaya gelince, uyulmasına karar verilen bozma ilamının gereklerinin tam olarak yerine getirildiğini söyleyebilme imkanı bulunmamaktadır. Mahkemece, fiili taksim savunmasına yönelik olarak usulüne uygun keşif kararı kurulmadığı, taşınmaz başında dinlenilmesi gereken tanıkların keşif mahalline davet edilmedikleri, dinlenen iki davalı tanığının da taşınmaz başında değil duruşmada dinlendikleri, dosya içerisine alınan bilirkişi raporunda çekişme konusu taşınmazın kuzey bölümünde üç parça, güney bölümünde ise bir parça yerin telle çevrilerek zeytin fidanı dikildiği, tanık gösterimi vs olmadığından davalı ve davacının kullandığı kısım olup olmadığının tespit edilemediğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde fiili taksim yapılıp yapılmadığının ve özellikle davacı ile davalının kullandığı bölümler bulunup bulunmadığının mahallinde yeniden keşif yapılarak taraf tanıklarının da taşınmaz başında dinlenmek suretiyle araştırılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi