Silahlı terör örgütüne üye olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6777 Esas 2019/2595 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6777
Karar No: 2019/2595
Karar Tarihi: 15.04.2019

Silahlı terör örgütüne üye olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6777 Esas 2019/2595 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların \"silahlı terör örgütüne üye olma\" suçundan yargılandıkları davada, bir sanığın savunmasının diğer sanık yönünden zaafiyet yarattığı için menfaat uyuşmazlığı bulunduğu ve ortak avukatla savunma yapılmış olduğu tespit edildiği için kanuna aykırı olarak sanıkların ayrı ayrı müdafiler yerine ortak müdafiler tarafından savunuldukları belirtildi. Böylece hüküm, bu sebepten dolayı bozuldu. CMK'nın usul ve kanıtlama kurallarını düzenleyen maddeleri (madde 273/4, 294/1-2, 298, 302/2, 304) ve suç ve ceza hükümlerini içeren maddeleri (madde 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 53, 58/9, 62, 63) kararda yer almaktadır.
16. Ceza Dairesi         2018/6777 E.  ,  2019/2595 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : ... Ağır Ceza Mahkemesinin 16.02.2018 tarih ve
    2017/224 - 2018/143 sayılı kararı
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak
    sanık ... 19.09.2016
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53,
    58/9, 62, 63. maddeleri uyarınca hükmedilen hapis
    cezalarına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi
    Temyiz edenler : Sanık ... ve ... müdafileri, sanık
    ...
    olmaması nedeniyle temyiz isteminin reddi, ...
    ve ... hakkında istinaf başvurularının
    esastan reddi ile hükmün onanması

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    1- Sanık ...’ın temyiz itirazları ile ilgili olarak;
    İstinaf Mahkemelerinin Türk yargı sistemine dahil olmasıyla kanun yolu yargılamasında yeni bir anlayışı benimseyen kanun koyucunun, hem maddi olay hem de hukuki denetim yapacak olan istinaf başvurusunda sebep gösterme zorunluluğu öngörmezken (5271 sy. CMK madde 273/4), incelemesi hukuki denetimle sınırlı (CMK madde 294/2) olan temyiz yolunda; mülga 1412 sayılı CMUK"tan (madde 305.) da farklı şekilde, re"sen temyiz tercihinden vazgeçerek, temyiz davasını açan ve sınırlayan temyiz dilekçesinde/layihasında temyiz edenin hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini/temyiz sebeplerini göstermek zorunda olduğunu (CMK madde 294/1) şart koşmuş ve temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermemesi durumunda; tıpkı başvurunun süresi içinde yapılmaması, hükmün temyiz edilemez olması ya da temyiz edenin buna hakkı bulunmaması hallerinde olduğu gibi usulüne uygun açılmış bir temyiz davasından bahsedilemeyeceğinden temyiz isteminin reddedilmesini (CMK madde 298) emretmiş (F.Yenisey-A.Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 923, Centel-Zafer Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 826, C.Şahin-N.Göktürk Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 278) olmasına, anılan Kanunun 289. maddesinin, usulüne uygun açılmış bir temyiz davasının "sınırlı inceleme ilkesinin" bir istisnasını teşkil etmesine (F. Yenisey-A. Nuhoğlu, age sh. 905), şartları ve usulü açık bir şekilde ortaya konulmak şartıyla (AİHM Galstyan/Ermenistan Başvuru No; 26986/03 15.01.2007 t.) öngörülen usul şartlarına uyulmaması sebebiyle kanun yolu başvurusunun reddedilmesinin bu hakkın ihlali sonucunu doğurmayacağının (AİHM Sjöö/İsveç Başvuru No; 37604/97) da istikrar kazanmış yargısal kararlarla kabul edilmesine nazaran; sanık müdafiine usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmün sanık tarafından gerekçe göstermeden temyiz edildiği anlaşılmakla; temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
    II-Sanıklar ... ve ...’nın müdafilerinin temyiz itirazları ile ilgili olarak;
    Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.10.2009 gün ve 2009/1-85/242 sayılı kararında açıklandığı üzere; sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiği; silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan ve bylock kullandıkları iddia olunan sanıkların karı koca oldukları ve aynı avukat tarafından savunulması nedeniyle menfaat çatışmasının oluştuğu anlaşılmakla, sanıkların ayrı ayrı müdafiler yerine ortak müdafiler tarafından savunmalarının yapılması suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 152. maddelerine aykırı davranılması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelendiğinde hükmün öncelikle bu sebepten dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın ... Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.