Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/13912
Karar No: 2021/13182
Karar Tarihi: 08.12.2021

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/13912 Esas 2021/13182 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2021/13912 E.  ,  2021/13182 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/02/2018 tarihli ve 2017/270 esas, 2018/161 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 15/04/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında, 25/09/2015 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Menemen Cumhuriyet Başsavcılığının 21/10/2015 tarihli ve 2015/4158 soruşturma, 2015/65 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanunun 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, erteleme kararında itiraz kanun yolu, merci ve süresinin gösterildiği, erteleme kararının 16/11/2015 tarihinde şüpheliye bizzat tebliğ edilerek 29/12/2015 tarihinde tedbirin infazı için Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    2- Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, ihlal nedeniyle ve ayrıca hastanenin 10/11/2016 tarihli raporunda uyuşturucu kullanımına devam etmesi nedeniyle tedaviye uyumsuz olduğunun bildirilmesi üzerine erteleme kararı kaldırılarak Menemen Cumhuriyet Başsavcılığının 28/03/2017 tarihli ve 2015/4158 soruşturma, 2017/531 esas, 2017/523 sayılı iddianamesi ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    3- Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 22/02/2018 tarihli ve 2017/270 esas, 2018/161 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın TCK’nın 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine, 2 yıl denetim süresi belirlenmesine ve daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar veren Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/279 esas, 2014/529 karar sayılı dosyasına ihbarda bulunulmasına, karar verildiği, kararın 12/04/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    4- Dosya arasında bulunan Küçükçekmece 1. Çocuk Mahkemesinin 28/03/2019 tarihli ve 2018/487 esas, 2019/209 karar sayılı dosyasının incelenmesinde:
    a) Şüphelinin 05/11/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 28/01/2014 havale tarihli ve 2013/45100 soruşturma, 2014/1254 esas, 2014/711 sayılı iddianamesi ile TCK’nın 191/1 ve 31/3. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Küçükçekmece 7. Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    b) Dosyanın Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesine devredildiği, yapılan yargılama sonucunda Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/10/2014 tarihli ve 2014/279 esas, 2014/529 sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın gerekçesinde ise, 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince emredici hüküm nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin belirtildiği,
    c) Kanun yararına bozma incelemesine konu Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/02/2018 tarihli kararıyla ve Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/1144 esas sayılı kararıyla ihbarda bulunulması üzerine de; dosyanın görevsizlik kararı ile gönderildiği Küçükçekmece 1. Çocuk Mahkemesinin 28/03/2019 tarihli ve 2018/487 esas, 2019/209 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına, sanığın TCK’nın 191/1, 31/3, 62. maddeleri ve 50/3. maddesindeki zorunluluk nedeniyle paraya çevrilerek 4.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın istinaf edildiği,
    d) İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 18/12/2019 tarihli ve 2019/1715 esas, 2019/2836 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 6545 sayılı Kanun ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2. maddesi gereğince zorunlu olarak verilmesi gereken hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı niteliğinde olduğu, bu kararın 5 yıllık denetim süresi içerisinde işlenen kullanma suçunun bu denetimin ihlali niteliğinde olduğu, bu nedenle ihbarı yapan mahkemedeki eylemin ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı gerekçesiyle Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesi kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi için ilk derece mahkemesince ihbarda bulunulmasına karar verildiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/02/2018 tarihli ve 2017/270 esas, 2018/161 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 07/10/2019 tarihli ve 2019/2219 esas, 2019/6135 karar sayılı ilâmında da kabul edildiği üzere, sanık hakkında daha önceden verilen Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 30/10/2014 tarihli kararının 10/04/2015 tarihinde kesinleşmesinden sonra 5 yıllık denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen Menemen 3. Asliye Ceza mahkemesinin 22/02/2018 tarihli kararına konu 25/09/2015 tarihli suçun, 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi gereğince “ihlal” niteliğinde olup olmadığı hususu ile buna bağlı olarak da hükmün açıklanıp açıklanmayacağının ilk suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar veren Mahkemece değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle, 25/09/2015 tarihli eylemden dolayı kendisine dava açılmış olan Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesince, ilk suça ilişkin olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veren Mahkemesine birleştirme talepli ihbarda bulunularak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ilk suça ilişkin davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra, her iki suça ilişkin birlikte inceleme yapılarak delillerin değerlendirilmesi, bu suçlar bakımından mahkûmiyete yeterli delil bulunduğu ve bu suçların ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde işlendiğinin tespiti halinde bir karar verilmesi gerektiği, sanığın 25/09/2015 tarihli fiilini Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/04/2015 tarihinde kesinleşen 30/10/2014 tarihli zorunlu olarak verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde gerçekleştirmesi sebebiyle, 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğu ve bu suçların sadece ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali sayılabileceği cihetle, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem sebebiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren Mahkemesince değerlendirme yapılması gerektiği, bu kapsamda Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/02/2018 tarihli kararına konu dosyada birleştirme talebinde bulunulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/02/2018 tarihli ve 2017/270 esas, 2018/161 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Sanık ..."ın 25/09/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, yapılan yargılama sonucunda Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/02/2018 tarihli ve 2017/270 esas, 2018/161 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun"un 51/1. maddesi gereğince cezanın ertelenmesine karar verilmiştir.
    1- Sanık ... hakkında, 25/09/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Menemen Cumhuriyet Başsavcılığının 21/10/2015 tarihli ve 2015/4158 soruşturma, 2015/65 sayılı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararını takiben, sanığın tedbirin infazı sırasında uyuşturucu madde kullanmaya devam etmesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/02/2018 tarihli ve 2017/270 esas, 2018/161 sayılı kararı ile sanığın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
    Sanığın 25/09/2015 tarihli eylemi nedeniyle, Menemen Cumhuriyet Başsavcılığının 21/10/2015 tarihli kararı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmiş ise de,
    Sanığın, suç tarihinde rahatsızlanarak uyuşturucu madde kullandığı şüphesi ile Menemen ilçesi Özel Sada Hastanesine götürüldüğü, sanıkta uyuşturucu madde ele geçirilmediği, sanıktan biyolojik örnek alınmadığı, hastanedeki tedavisinin ardından ikametgahı olan İstanbul iline döndüğü olayda,
    Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen ve uyuşturucu madde kullandığı teknik yöntemlerle saptanamayan sanığın, maddî bulgularla desteklenmeyen soyut beyanı dışında, uyuşturucu madde kullandığına dair delil bulunmadığı, sanığın kullandığını söylediği maddenin ele geçmemesi ve kriminal inceleme yapılamamış olması karşısında uyuşturucu madde olarak kabul edilemeyeceği, suçun maddi delilinin elde edilemediği anlaşıldığından sanığın “beraatine” karar verilmesi ve sanığın Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 2016/80 DS sayılı denetim dosyasında Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin 10/11/2016 tarihli raporunda uyuşturucu kullanımına devam etmesi nedeniyle tedaviye uyumsuz olduğunun bildirildiği anlaşıldığından bu eylemin müstakil bir suç olarak kabulü ile gereğinin takdir ve ifası için Menemen Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
    Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/02/2018 tarihli ve 2017/270 esas, 2018/161 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına karar verilerek beraat hükmü kurulması nedeniyle;
    1- Sanığın 23/08/2017 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 10/11/2017 tarihli iddianamesi ile Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesine TCK’nın 191/6. maddesi gereğince doğrudan kamu davası açıldığı, Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/03/2018 tarihli ve 2017/1144 esas, 2018/412 sayılı sanığın cezalandırılmasına dair kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 23/05/2018 tarihli ve 2018/1159 esas, 2018/1336 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, TCK’nın 191/6. maddesine esas alınan Menemen Cumhuriyet Başsavcılığının kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının hukuken geçerliliğini yitireceği, kovuşturma şartının ortadan kalkacağı anlaşıldığından istinaf incelemesinden geçerek kesinleşen karara karşı CMK’nın 311/1-e maddesi gereğince yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilerek hukuka aykırılığın ortadan kaldırılabileceği,
    2- Yine, Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/02/2018 tarihli kararı ve Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/1144 esas sayılı kararı ile ihbarda bulunulması üzerine Küçükçekmece 1. Çocuk Mahkemesinin 28/03/2019 tarihli ve 2018/487 esas, 2019/209 sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasına karar verildiği, kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 18/12/2019 tarihli ve 2019/1715 esas, 2019/2836 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilerek kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, hükmün açıklanmasına dair Küçükçekmece 1. Çocuk Mahkemesinin 28/03/2019 tarihli ve 2018/487 esas, 2019/209 sayılı kararına karşı da, hükmün açıklanmasının hukuki bir dayanağının kalmaması nedeniyle CMK’nın 311/1-e maddesi gereğince yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilerek hukuka aykırılığın ortadan kaldırılabileceği, değerlendirilmiştir.
    2- Kabule göre de;
    28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191. madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” amir hükmü ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/5. fıkrasında yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki ve 9. fıkrasında yer alan "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanunu"nun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171. maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231. maddesi hükümleri uygulanır" şeklindeki düzenlemeler birlikte dikkate alındığında;
    Somut olayda, sanık hakkında daha önceden Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/10/2014 tarihli kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği ve kararın 10/04/2015 tarihinde kesinleştiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca verildiği, kanuni zorunluluk üzerine verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması
    kararının, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile aynı hukuki sonuçları doğuracağı, bu durumda, incelemeye konu suç tarihinin 25/09/2015 olması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlenmesi nedeniyle Cumhuriyet savcısı tarafından yeni bir soruşturmaya konu edilmeyip hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye ihbarda bulunması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılarak kamu davası açılması kanuna aykırı olduğundan, sanığın 25/09/2015 tarihli eylemini, Küçükçekmece 20. Asliye Ceza Mahkemesince zorunlu olarak verilen ve 10/04/2015 tarihinde kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde gerçekleştirmesi nedeniyle, 6545 sayılı Kanun"la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğu ve bu suçların sadece ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali sayılabileceği , kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, mahkemesince açılan kamu davasında “düşme kararı” verilip ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden, mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırıdır.
    D-) Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen ve uyuşturucu madde kullandığı teknik yöntemlerle saptanamayan sanığın, maddî bulgularla desteklenmeyen soyut beyanı dışında, kuşku sınırlarını aşan mahkûmiyetine yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan; Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/02/2018 tarihli ve 2017/270 esas, 2018/161 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak;
    Hüküm fıkrasının;
    “Sanığın üzerine atılı kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223/2-e maddesi gereğince yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle BERAATİNE,
    Sanığın, Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 2016/80 DS sayılı denetim dosyasında Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin 10/11/2016 tarihli raporunda uyuşturucu kullanımına devam etmesi nedeniyle tedaviye uyumsuz olduğunun bildirildiği anlaşıldığından bu eylemin müstakil bir suç olarak kabulü ile gereğinin takdir ve ifası için Menemen Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına,
    Küçükçekmece 1. Çocuk Mahkemesinin 28/03/2019 tarihli ve 2018/487 esas, 2019/209 sayılı kararı ile Küçükçekmece 20 . Asliye Ceza Mahkemesinin 21/03/2018 tarihli ve 2017/1144 esas, 2018/412 sayılı kararına karşı CMK’nın 311/1-e maddesi gereğince yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilmesi hususunda gereğinin takdir ve ifası için Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulmasına”
    Şeklinde DEĞİŞTİRİLMESİNE
    Hükmün değiştirilen bu şekliyle infazına,
    Dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
    08/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi