8. Ceza Dairesi Esas No: 2019/13095 Karar No: 2019/12607 Karar Tarihi: 21.10.2019
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/13095 Esas 2019/12607 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 62. Asliye Ceza Mahkemesi, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet suçlarından 3 sanığı, adli para cezaları ile cezalandırmıştır. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan kanun yararına bozma istemi sonucu, suçun yasal ceza sınırının belirlenen zamanaşımı süresi içerisinde kalması gerektiği ve zamanaşımı süresinin dikkate alınmaması nedeniyle kararın bozulması ve açılan kamu davalarının düşürülmesi gerekir denilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri, 6136 sayılı Kanun’un 13/1 ve 13/4, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/1-a ve 62/1 maddeleridir. Ayrıca, suçun yasal ceza sınırının belirlenen zamanaşımı süresi içerisinde kalması gerektiği ve zamanaşımı süresinin dikkate alınmaması nedeniyle açılan kamu davalarının düşürülmesi, CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca yapılması gerekmektedir.
8. Ceza Dairesi 2019/13095 E. , 2019/12607 K.
"İçtihat Metni"
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet suçlarından sanıklar ..., ... ve ..."nın anılan Kanun"un 13/1 ve 13/4, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/1-a ve 62/1. maddesi gereğince 6.000,00 Türk lirası adlî para cezası ve 375,00 (sanık ..."ın iki kez) Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair İSTANBUL 62. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.06.2016 tarihli ve 2016/108 esas, 2016/310 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak; Dosya kapsamına göre, sanıklara yüklenen suçların anılan yasa maddesinde öngörülen cezanın türü ve üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı Kanun"un 66/1-e maddesinde belirlenen 8 yıllık dava zamanaşımı süresinin, zamanaşını kesen son işlem tarihleri olan sanık ... yönünden 23.11.2007, sanık ... yönünden 02.01.2008 ve sanık ... yönünden 12.12.2007 tarihli savunmalarından itibaren hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, kamu davalarının düşürülmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 22.04.2019 gün ve 4450 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.05.2019 gün ve KYB/2019-47175 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi. TÜRK MİLLETİ ADINA Gereği görüşülüp düşünüldü: Hükümlüler ..., ... ve ..."ya yüklenen suçun yasa maddesinde öngörülen cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu 5237 sayılı TCK.nın 66/1-e maddesinde belirlenen 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresinin, zamanaşımını kesen son işlem tarihleri olan hükümlü ... yönünden 23.11.2007, hükümlü ... yönünden 02.01.2008 ve hükümlü ... yönünden 12.12.2007 tarihli sorgularından itibaren 07.06.2016 olan hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, İstanbul 62. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.06.2016 gün ve 2016/108 esas ve 2016/310 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; açılan kamu davalarının CMK.nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, hükmolunan cezaların infaz edilmemesine, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.