16. Hukuk Dairesi 2019/708 E. , 2019/1961 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı,....Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında çekişmeli taşınmaz bölümü 30.12.2013 tarihinde 418 parsel numarasıyla ihdasen Hazine adına tescil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 418 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Belediye Başkanlığı vekili ve davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal sebeplerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli değildir. Mahkemece, taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni ve davacı yararına taşınmaz üzerinde imar-ihya nedeniyle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı yöntemince araştırılmamış, imar-ihya tarihini belirlemede en etkili yöntem hava fotoğrafı incelemesi olduğu halde, hava fotoğraflarından yönteme uygun şekilde ve yeterince yararlanılmamış, hava fotoğrafları üzerinde çekişmeli bölümün işaretlenmesiyle yetinilmiştir. Ayrıca keşif yerinde dinlenen mahalli bilirkişilerden, taşınmaz üzerinde sürdürüldüğü iddia olunan zilyetliğin sürdürülüş biçimi, taşınmazın önceki niteliği, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı ve tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığı, maddi olaylara dayalı olarak ayrıntılı şekilde sorulup açıklattırılmamış ve ziraat bilirkişisinin somut verilere ve bilimsel esaslara dayanmaksızın taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olduğunu belirttiği soyut içerikli raporuna dayanılarak hüküm verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle tarihleri açıkça yazılmak suretiyle dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığından getirtilip dosya arasına konulmalı, taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni Kadastro Müdürlüğünden sorularak belirlenmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu, kadastro fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden intikal ettiği ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp hangi tarihte bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında çelişki doğması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle bu çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmaz imar-ihyaya konu edilmişse, imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek, stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmaz bölümünün sınırlarını ve niteliğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmazda sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisine ise keşfi takibe imkan verir denetime elverişli rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek 3402 sayılı Yasa"nın 14. ve 17. maddesinde öngörülen koşulların dava tarihine kadar davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak belirlenmeli ve varılan sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, dava konusu taşınmazın yargılama devam ederken 30.12.2013 tarihinde 418 parsel numarası ile Hazine adına ihdasen tescil edilmesi nedeniyle davanın tapu iptali ve tescil davasına dönüştüğü, bu nedenle dava tarihinde tescil davası yönünden ilgili kamu tüzel kişileri olarak davada yasal hasım konumunda yer alan Viranşehir Belediye Başkanlığı ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın davada taraf sıfatlarının kalmadığı gözden kaçırılarak, bu davalılar yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmiş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı Belediyeye iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.