Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4377
Karar No: 2019/5835

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/4377 Esas 2019/5835 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/4377 E.  ,  2019/5835 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22/06/2017 tarih ve 2017/343 E- 2017/492 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi"nce verilen 06/06/2018 tarih ve 2017/1058 E- 2018/556 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının babası ve murisi ...’nın 15.08.2015 tarihinde vefat ettiğini, tereke mahkemesinin davalı şirketten ortaklık yapısını sorduğunu ve davalının mahkemesine bildirdiğini, murisin Finansbank’taki kasasından 150.000 TL nominal bedelli senet çıktığını, bunun ise yaklaşık davalı şirketin %50 hissesine tekabul ettiğini, hamiline yazılı senetlerin halen tereke dosyasında bulunduğunu, buna karşın İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/794 esas sayılı dosyasında açmış oldukları davaya davalı şirketin vermiş olduğu 09.09.2016 tarihli cevap dilekçesinin ekinde ortakların elinde ilmühaber olarak tanımlanan bila tarihli davalı şirkete ait hisse senetlerinin ... ve Tacettin Yazıcı arasında eşit pay edildiğine dair tutanağa yer verildiğini, bu durumun 15.06.2016 tarihli hazirun cetvelinde yer olan ortaklık yapısının şirketin gerçek ortaklık yapısını yansıtmadığını gösterdiğini ileri sürerek davalı şirketin 15.06.2016 tarihli genel kurul toplantısının ve bu toplantıda alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitine ve iptaline, şirket organ seçimlerinin butlanı sebebi ile şirketin organsız olduğunun tespiti ile şirkete kayyım atanmasına, şirket malvarlıklarının korunması bakımından şirket araç ve gayrimenkulleri üzerinde her türlü tasarrufun engellenmesi için tedbir konulmasına, şirketin zararları hakkında TTK"nun 439 maddesi gereğince özel denetçi tayin edilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafından daha evvel aynı iddialara dayalı olarak İstanbul 13 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/794 sayılı dava açıldığını, davanın red ile sonuçlandığını ve kararın henüz kesinleşmediğini, mükerrer açılan davanın derdestlik nedeni ile usulden reddine karar verilmesini, ayrıca 15.06.2016 tarihli genel kurulun TTK."na göre butlanını gerektirecek bir durum söz konusu olmadığını savunarak davanın esas yönden de reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin 2016/794 esasında görülen davada da yine davacı tarafından, davalı aleyhine 15.06.2016 tarihli Genel Kurul Toplantısına ilişkin olmak üzere aynı taleplerle 25.07.2016 tarihinde dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda 23.02.2017 tarihli kararla davanın ve diğer tüm taleplerin redddine karar verildiği ve ancak kararın henüz kesinleşmediğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davanın derdestlik sebebiyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilince ilk derece mahkemesince aynı mahkemenin 2016/794 Esasında açılan davada aynı tarihli genel kurul kararlarının TTK 445. maddesi uyarınca iptallerinin talep edildiği, oysa eldeki davada genel kurul kararlarının TTK 447. maddesi kapsamında batıl olduklarının tespitinin talep edildiği, buna göre konularının ve talebin farklı olması nedeniyle derdestliğe konu edilemeyeceği ileri sürülmüşse de, açılan hukuk davalarında tarafların iddiaları kapsamında vakıa ve delillerini ibraz edecekleri, HMK 33. maddesi de dikkate alındığında hukuki vasıflandırmanın ise mahkemelere ait olacağı, derdestliğe konu olduğu anlaşılan ve yine davacı tarafından davalı şirketin 15.06.2016 tarihli genel kurul kararlarının iptali davasında da aynı iddia ve vakıalara dayalı olarak davanın açıldığı, TTK hükümlerinde belirtilen merasime uygun olarak yapılmayan genel kurul toplantılarında alınan kararların önce yoklukla malul ardından ise iptal edilebilir kararlardan olup olmadığı değerlendirileceği, açılan bu davada davacı tarafından kararların iptali istense dahi mahkemece kararların batıl olduğunun anlaşılması halinde taleple bağlı olmaksızın bu yönden de re"sen inceleme yapılarak sonuca gidileceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi