Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi ve erkek lehine hükmolunan tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı kadının sadakatsizlik olarak kabul edilen kusurlu eyleminin güven sarsıcı davranış niteliğinde bulunduğu; davalı-karşı davacı erkeğin ise mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının yanında davacı-davalı kadına fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin, davacı-karşı davalı kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gereklidir. Bu husus gözetilmeden tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 3- Yukarıda 2. bentte de açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davalı-karşı davacı erkek ağır kusurludur. Ağır kusurlu eş yararına Türk Medeni Kanunu"nun 174/l-2. maddesi kapsamına göre tazminata hükmedilemez. Gerçekleşen duruma göre erkeğin maddi ve manevi tazminat isteğinin reddine karar verilecek yerde yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.01.2019 (Çrş.)