Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 2018/1637
Karar No: 2021/5397
Karar Tarihi: 11.11.2021

Danıştay 9. Daire 2018/1637 Esas 2021/5397 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2018/1637
Karar No : 2021/5397

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVACI) : ...

İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem:...Mimarlık Mühendislik Yapı Malz. Mermer Madencilik İnşaat Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti'ye ait vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına; kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ...tarih ve ...ila ...sayılı, ortak sıfatıyla düzenlenen ...tarih ve ...ila ..., ...ila ...sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla, davacı tarafından ileri sürülen tahakkuk zamanaşımı iddiası şirket adına 2011 ve 2014 yıllarında yapılandırılmada bulunulduğu anlaşıldığından yerinde görülmeyerek işin esasına geçildiği, davacının kanuni temsilci olduğu dönemlere ilişkin olarak şirket adına tahakkuk eden vergi borcunun kesinleştiği ve şirketin herhangi bir malvarlığının bulunmaması nedeniyle asıl borçlu şirketten tahsil olanağı kalmayan kamu borçlarından dolayı şirketin kanuni temsilcisi sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı, 6183 sayılı Kanun'un 35.maddesi uyarınca düzenlenen ödeme emirleri şirket ortağı sıfatıyla davacının hissesi oranında düzenlenmiş ise de, davacının hem şirketin kanuni temsilcisi hem de şirket ortağı sıfatıyla aynı dönemlere ilişkin kamu alacaklarından dolayı aynı anda takibi mümkün olmadığından, şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen reddine, kısmen kabulüne ortak sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararının istinafa konu kısmının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek başvurunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:Ortak sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin, kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emirleri ile aynı dönemlere ilişkin aynı vergi borçlarını içermediği iddiaları ile kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ:Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:...Mimarlık Mühendislik Yapı Malz. Mermer Madencilik İnşaat Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti'ye ait vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına; kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ...tarih ve ...ila ...sayılı, ortak sıfatıyla düzenlenen ...tarih ve ...ila ..., ...ila ...sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları, 54. maddesinde, müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil edileceği, 55. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, 58. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde de, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu ödeme emirlerinin incelenmesinden, davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin bir kısmının 2008 yılının muhtelif dönemlerine ait vergi borçlarına, ortak sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin bir kısmının ise 2010 yılının muhtelif dönemlerine ait vergi borçları olduğuna ilişkin olduğu, 2009 yılına ait vergi borçları içerikli ödeme emirlerinin ise; 2009/Ocak ila Temmuz dönemlerine ait muhtelif vergi borçlarının kanuni temsilci sıfatıyla, 2009/Temmuz ila Aralık dönemleri muhtelif vergi borçları ile 2009 yılı kurumlar vergisinin ise ortak sıfatıyla düzenlendiği, 2009/Temmuz dönemine ait vergi borcunun; ortak sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinde katma değer vergisinden kaynaklı damga vergisini ihtiva ettiği, kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinde ise gelir (stopaj) vergisi ve bu vergiden kaynaklı damga vergisini ilhtiva ettiği, bu durumda, 2009 yılı muhtelif dönemlerine ait vergi borçları nedeniyle ortak ve kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin de aynı döneme ve aynı vergi borcuna ilişkin olmadığı görüldüğünden, Bölge İdare Mahkemesince davacının hem şirketin kanuni temsilcisi hem de ortağı sıfatıyla, aynı dönemlere ilişkin kamu alacaklarından dolayı aynı anda takibi mümkün olmadığı gerekçesiyle ortak sıfatıyla düzenlenen ödeme emirleri yönünden davanın kabulü yolunda verilen Vergi Mahkemesi kararına karşı davalı idarece yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Öte yandan, 20/06/2019 tarih ve 30807 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11/12/2018 tarih ve E:2013/1 K:2018/1 sayılı kararında; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu'nda, kanuni temsilci ile ortak arasında bir öncelik sırası bulunmadığından, limited şirketin vergi borcunun tahsilinde ortağın takibine başlanabilmesi için kanuni temsilcinin takibinin gerekli olmadığına ve içtihatların bu doğrultuda birleştirilmesine karar verilmesi hususu dikkate alınarak, kamu alacağının asıl borçlu şirket adına usulüne uygun kesinleşip kesinleşmediği, borçlu şirketten tahsili için tüm takip yollarının tüketilip tüketilmediği ve davacının kanuni temsilci sıfatıyla imzaladığı 29/11/2014 tarihli dilekçe ile asıl borçlu şirketin 2008, 2009, 2010, 2011 takvim yıllarına ilişkin mevcut tüm borçlarını 6552 sayılı Yasa kapsamında yapılandırdığı husususun da değerlendirilerek oluşacak sonuca göre yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 11/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi