Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı K. A. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK"nun 153.maddesindeki koşulların oluşması halinde ipotek borçlusu ipoteğin çözülmesi için icra dairesine doğrudan başvurabilir. İcra dairesi, borçlunun borcunu tamamen "kesin borç ipoteklerinde (ana para ipoteğinde); faiz, takip giderleri gibi eklentileri ile birlikte, üst sınır teminat ipoteklerinde limit ipoteği) ve faizsiz ipoteklerde sadece ana parayı" yatırdığını saptayınca alacaklının bildirilen adresine yapacağı tebliğ ile özellikle; ipotek akit tablosundaki adresine veya ikametgahı meçhul ise ilanen tebligat yaparak "15 gün" içinde daireye gelip alacağını almaya ve ipoteği çözmeye davet eder. Alacaklı bu davetten kaçınırsa icra dairesinin dosyayı göndermesi üzerine icra mahkemesi "yatırılmış paranın alacaklı adına saklanmasına ve ipoteğin çözülmesine" karar verir. Somut olayda 02.05.1972 tarih 1692 yevmiye tarihli ipotek akit tablosu "borç olarak alınan 3.000,00 üç bin lira" için kesin borç ipoteği alarak kurulmuştur. Yukarıda da açıklandığı üzere MK"nun 875.maddesi gereğince kesin borç ipoteği anapara yanında gecikme faizini de güvence altına alacağından mahkemece "ipoteğin fekki" için ödenmesi gerekli tüm borcun gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak belirlenip icra müdürlüğüne bu doğrultuda işlem yapılması için talimat verilmesi yolunda karar verilmesi gerekirken ipotek kaydının terkini yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Davalı Kemal Akman"ın temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.