15. Ceza Dairesi 2019/12304 E. , 2020/2161 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK 159/1, 35, 62, 51. maddeleri gereğince mahkumiyet
TCK 204/1, 211, 62, 51. maddeleri gereğince mahkumiyet
Hukuki bir ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla dolandırıcılık ile hukuki bir ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, suça konu borçlu kısmında tanık...’un, kefil kısmında katılan ...’nin bilgilerinin yer aldığı, 06/01/2009 tanzim ve 31/12/2010 ödeme tarihli, 20.000 TL bedelli bonoyu katılan ... ve tanık... aleyhine... İcra Müdürlüğü"nün 2013/12022 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus icra takibine koyduğu, bononun kefil kısmında katılan ...’nin isminin yazmasına rağmen adına atılı imzanın katılana ait olmadığının kriminal inceleme raporu ile tespit edildiği, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs ile resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
1) Sanık hakkında hukuki bir ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan ve tanık beyanları, kriminal inceleme ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamından; suça konu senedi aralarındaki hukuki ilişki çerçevesinde tanık...’un, tanzim ve ödeme tarihleri ile bedel kısmını boş bırakıp borçlu ve kefil kısmına ait bilgileri doldurarak borçlu kısmını da imzaladıktan sonra sanığa verdiğinin ve kefil kısmında yer alan imzaların katılan ... ve tanık ...’a ait olmadığının tespit edilmesi karşısında, sanığın, hukuki bir ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla resmi belgede sahtecilik suçunun sübut bulduğuna yönelik mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin, sanık ile katılan arasında hukuki bir ilişki bulunmadığına ve sanığın lehine olan hükümlerin uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna, sanık müdafiinin, sanığın atılı suçu işlemediğine ve senedi tanık Selçuk’un doldurduğuna yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2) Sanık hakkında hukuki bir ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığa yüklenen hukuki bir ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla dolandırıcılık suçu nedeniyle, sahtecilik suçunun mağdurunun kamu, dolandırıcılık suçunun mağdurunun katılan olması sebebiyle mağdurların farklı oluşu ile hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 17/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.