Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8870
Karar No: 2017/3559
Karar Tarihi: 08.05.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8870 Esas 2017/3559 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalıya icra takibi yapılmasının yanlış olduğunu iddia eden davacı, Tarım Kredi Kooperatifi'ne borcunun sadece 4.817 TL olduğunu öne sürmüştür. Ancak hatalı bir şekilde 35.225 TL üzerinden icra takibi başlatılmıştır. Davalı vekili, davacının daha önce kredi kullandığını ve kullanılan son kredinin ödenmediğini belirterek davanın reddedilmesini talep etmiştir. Mahkeme davacının iddia ettiği gibi borcu olmadığına karar vermiş ancak icra inkar tazminatı talebini reddetmiştir. Davacı ve davalı vekili hükme itiraz etmişlerdir. Yargıtay, davacının imza inkarına yönelik savunmasına dair yeterli delil toplanmadan hüküm verildiğini, bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmış olmasına rağmen bir karar verilmediğini ve davacının önceki kredilerden ödeme yapıp yapmadığının araştırılmadığını belirterek hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri ise Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 185. maddesi olarak belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2016/8870 E.  ,  2017/3559 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekili temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı, ... İcra müdürlüğünün 2008/211 esas sayılı dosyası ile hakkında icra takibi yapıldığını, 716,717,706,720,722,731 nolu tarım kredi kooperatifi senetlerinden anlaşılacağı üzere davalıya ana para borcunun 4.817,00 TL olduğunu, bu borcunda 250 TL sini 11/08/2003 tarihinde ödediğini, ancak davalı kurum tarafından 35.225,00 TL ana para üzerinden icra takibi başlatıldığını, yapılan bu yanlışlığın düzeltilmesini, belirtilen icra dosyasından borçlu olmadığının tespiti ile % 40 "tan aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı tarafın kurumdan müteaddit defa kredi kullandığını, yaptığı ödemelerin önceki kredilerden düşüldüğünü, kullanılan kredinin vadesinde ödenmediğini, bu nedenle başlatılan takibin haklı olduğunu belirterek açılan davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının 06/04/2010 tarihli 9.celsede borca konu senetlerdeki imzayı inkar ettiği, bu durumun savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olup bu celse tarihi itibari ile yürürlükte olan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 185 maddesi ile düzenlendiği,davalı vekilinin savunmanın genişletilmesine muvafakat etmediği,dosyada alınan bilirkişi raporunda toplam takip miktarının 40.961,69 TL olarak hesaplandığı belirtilerek davanın kabulüne,,takibe konu borç likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş,hüküm davacı ve davalı vekillince temyiz edilmiştir.
    Dava icra takibine konu borç senetlerinden dolayı borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde borç senetleri altındaki imzanın sahteliği iddiasında bulunmamış ancak 06.04.2010 tarihli celsede senetlerdeki imzaların kendisine ait olmadığı yönünde beyanda bulunmuştur, aynı celsede davalı vekili davacının bu beyanına karşı iddianın genişletildiği yönünde herhangi bir itirazda bulunmamıştır. Celse tarihinde yürürlükte bulunan H.U.M.K. hükümleri uyarınca açıkça iddianın genişletilmesine karşı çıkılmaması nedeniyle davacının imza inkarı konusundaki savunması doğrultusundaki delillerin toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ,hatta bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmış iken imza incelemesi konusunda bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir. Mahkemece davaya konu müşterek ve müteselsil borç senedi nedeniyle davacıya Tarım Kredi Kooperatifi tarafından ödeme yapılıp yapılamadığının araştırılarak eğer ödeme yapılmış ise davacının kendisine yapılan bu ödeme nedeniyle ödeme miktarıyla sorumlu olduğunun da dikkate alınarak toplanacak tüm deliller doğrultusunda varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi