
Esas No: 2015/8106
Karar No: 2015/3077
Karar Tarihi: 02.03.2015
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/8106 Esas 2015/3077 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Antalya 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 03/11/2014
Numarası : 2013/228-2014/555
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK"nun 435.maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve özellikle temyiz nedenlerine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2.Davacı vekili, mevsimlik işçilik döneminde geçen çalışmalarının derece ve kademesinde dikkate alınmaması nedeniyle ücret farkı, akti ilave tediye farkı, yasal ilave tediye farkı, yıpranma primi farkı ve ayrımcılık tazminatı alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece davanın belirsiz alacak davası olduğu kabul edilmiştir. Dava dilekçesinde davanın açıkça tahsil amaçlı belirsiz alacak davası olduğu yazmamaktadır. Aksine dava kısmi dava şeklinde açılmıştır.
Davanın Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklı fark alacaklara ve 6772 sayılı Yasa’dan kaynaklanan ilave tediye alacaklarına ve ayrımcılık tazminatına yönelik olduğu dikkate alındığında derece ve kademe uygulamasından yararlandırılmayan davacının haktan faydalanıp faydalanamayacağı tartışmalı olduğundan HMK 109.madde kapsamında kısmi dava açılması mümkündür. Davanın kısmi dava esasları çerçevesinde görülüp sonuçlandırılmaması alacaklara dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz yürütülmemesi hatalıdır.
3.Davacı dava dilekçesinde ayrımcılık tazminatı olarak 1.000,00 TL talep etmiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile ayrımcılık tazminatı talebini 1,00 TL’ye indirmiştir. Davacının dava dilekçesindeki 1.000,00 TL ayrımcılık tazminatı talebini 1,00 TL’ye indirmesi feragat niteliğindedir. Mahkemece yapılacak iş davacının 1.000,00 TL ayrımcılık tazminatı talebini reddetmek ve avukatlık ücretini takdir ederken bu miktarı hesaplamada gözetmektir.
4.Davacı gerek dava ve gerekse ıslah dilekçesinde bütün alacaklara en yüksek mevduat faizi uygulanmasını talep etmiştir. HMK 26.maddesi gereği taleple bağlı kalınarak yasal ilave tediye alacağına dava ve ıslah tarihlerinden itibaren en yüksek mevduat faizini aşmamak üzere yasal faiz yerine en yüksek mevduat faizine hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 02/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.