11. Hukuk Dairesi 2018/4198 E. , 2019/5830 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasındaki davanın İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 09/07/2018 tarih ve 2018/106-2014/715 sayılı ek kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin davalı ile taşıma anlaşması yaptığını, kesilen faturaların ödendiğini ve davalıya herhangi bir borçlarının kalmadığını, ancak davalı şirketin 5 ay sonra demoraj adı altında 5.900 ABD Doları bedelli fatura kestiğini, faturanın davalı şirkete iade edildiğini, İstanbul 3. İcra Müdürlüğü"nün 2006/6514 sayılı dosyası ile aynı faturaya ilişkin takip yapıldığını, takibin kesinleştiğini, bu nedenle ihtirazı kayıtla ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, demoraj ücretinin haksız ve fahiş olduğunu, demoraj alacağının zamanaşımına uğradığını ileri sürerek ödenen 15.650,50 TL"nin istirdatına, davalı şirket aleyhine % 40" tan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirket tarafından nakliyeye konu emtianın zamanında boşaltılmadığından dolayı davalının zarara uğradığını, demoraj alacağına konu alacağın ödenmediğinden dolayı ilamsız takip yapıldığını ve takibin kesinleştiğini, istirdat davalarında kötü niyet tazminatına hükmedilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kaspsamına göre, davalının TTK nın 917 ve devamı maddeleri gereğince taşıyan olarak kabul edildiği, bu hususta herhangi bir ihtilafın olmadığı, davacı tarafından ödenen demuraj bedelini talep etme hakkının icra takibinde alacaklı olan davalı şirkete ait olmadığı, bu bedeli ödemiş olsa idi takip talebinde haklı olabileceği, ancak davalı tarafından davacıdan tahsil ettiği demuraj bedelini dava dışı fiili taşıyana veya onun acentesine ödediğine dair herhangibir belge sunamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 15.650,50 USD’ nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, İİK nın 72. Maddesi gereğince % 40 tazminat talebinin koşulları oluşmadığı nedeniyle reddine karar verilmiş, 16.04.2018 tarihli tashih şerhiyle hüküm bölümü " Davanın kabulü ile 15.650,50 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine " şeklinde yazılmak suretiyle HMK nun 304.maddesi gereğince re’sen düzeltilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiş, mahkemece 09.07.2018 tarihli ek karar ile temyiz talebinin süresinde olmadığından reddine karar verilmiştir.
Ek kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, yerel mahkeme gerekçeli kararının davalı vekiline 08/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, kararın davalı vekili tarafından HUMK’un 432. maddesinde öngörülen yasal temyiz süresi geçirildikten sonra 27/06/2018 tarihinde temyiz edildiği ve gerekçeli kararın davalı vekiline usulüne uygun tebliğ edildiği görülmekle, HUMK’nın 432/4. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince temyiz talebinin süresinde olmadığından reddine dair ek kararda bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan 09/07/2018 tarihli ek kararın ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 258,77 TL harcın temyiz edene iadesine, 25/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.