Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/318
Karar No: 2019/5595
Karar Tarihi: 07.10.2019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/318 Esas 2019/5595 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar arasında bir taşınmazın mera mı, yoksa orman mı olduğu hakkındaki anlaşmazlık sebebiyle açılan davada, ilk olarak dava kısmen kabul edilerek taşınmazın orman olduğu tespit edildi fakat Yargıtay bozma kararı verdi. Yeniden yapılan inceleme sonucunda taşınmazın orman mı, yoksa mera mı olduğunun kesinleşmesi için başka bir rapora ihtiyaç olduğu belirtildi. Sonunda, taşınmazın orman olduğuna dair karar verildi. Kararda, 6831 sayılı Kanun ve 2896 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulama çalışmalarından bahsedildi. 6099 sayılı Kanun'un 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereği, davalıdan onama harcı alınmayacağı ve temyiz harcının istenmesi halinde iadesinin yapılacağı belirtildi.
20. Hukuk Dairesi         2017/318 E.  ,  2019/5595 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    ........ (şimdi mahallesi) 2 parsel sayılı 37.600 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiş, .....Mahkemesinde taşınmazların kadim mera olduğu iddiası ile dava açmış ve ..... Kadastro Mahkemesinin 12.07.1962 gün 1961/28 Esas - 1962/56 Karar sayılı ilâmında diğer temyize konu dava konusu olmayan .... köyü 5, 6, 8, 9, 11, 22, 23 ve 29 nolu parseller ile birlikte dava konusu 2 sayılı parselin ..... Köyü Tüzel Kişiliği kadim merası olduğundan köy merası olarak sınırlandırılmasına dair kararın kesinleşmesi sonrasında taşınmazın tapu kaydı kapatılmış, beyanlar hanesine "10.01.1995 günü 122 yevmiye numarası ile 6831 sayılı Kanun gereğince tamamının orman sınırları içinde kaldığı" şerhi verilmiştir.
    Orman Yönetimi dava dilekçesi ile; ...... Kadastro Hâkimliğinin 12/07/1962 tarih 1961/29 E. - 1962/56 K. sayılı ilâmı ile mera olarak sınırlandırılan .... mahallesi 2 parsel sayılı taşınmazın 1984 yılında 24 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından orman vasfında tesbit ile ...... Devlet Ormanı olarak sınırlandırıldığını iddia ederek, dava konusu taşınmazın mera kaydının iptali, müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi .....03/11/2011 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 5750 m2"lik kısmı dışında kalan 31.850 m2"lik kısmının orman olduğunun tesbitine, orman vasfıyla Hazine adına tapuda tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi, davalı Hazine ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle Dairemizin 13/10/2014 tarihli ve 2014/6534 – 8246 E.K. sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma kararına karşı belediye başkanlığı vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmakla, Dairemizin 11/05/2015 tarihli ve 2015/452-3992 E.K. sayılı kararıyla karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, çekişmeli taşınmazın zeminde yol ve konut olarak kullanılan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5750,00 m2"lik kısmı dışında kalan 31.850 m2"lik kısmına ilişkin davanın kabulü ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş ise de; mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Şöyle ki; davacı ... Yönetimi kesinleşmiş tahdite dayalı olarak dava açtığına göre, mahkemenin istemle bağlı kalarak kesinleşen orman kadastro sınırını dikkate alıp karar vermesi gerekir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede yapılan çalışmalara ait belge ve kayıtların tümü dosya arasına alınmadığı gibi, keşfe orman bilirkişi olarak katılan ....... mahkemeye sunduğu 16.12.2011 havale tarihli raporunda dosya ile ilgili verilen yardımcı belgelerde (harita, hava fotoğrafları) eksiklik ve yanlışlıklar tesbit ettiğinden bir kısım belgelerin temin edilmesi halinde taşınmaza ilişkin raporunu ibraz edebileceğini bildirmesi sonrasında mahkemece istenilen belgeler tedarik edilmiş, ancak, bilirkişiye ulaşılamaması nedeniyle yeniden keşif yapılarak zeminde inceleme yapılmaksızın re"sen seçtiği orman bilirkişisine dosya tevdii edilerek bilirkişice düzenlenen raporu hükme dayanak almıştır. Keşfe katılmayan bilirkişinin düzenlediği rapor hükme dayanak alınamayacağı gibi kesinleşen tahdit haritasına göre fen bilirkişi ile orman bilirkişi raporlarının birbirleri ile çeliştiği görülmüştür.
    Ayrıca; Hazine ile Köy Tüzel Kişiliği arasında görülüp kesinleşen, ..... Kadastro Hâkimliğinin 1961/29 E. - 1962/56 K. sayılı dosyasında, ham toprak vasfıyla Hazine adına tesbit edilen taşınmazın kadastro tesbitine itiraz edilmesi üzerine, taşınmazın ...... Köyü Tüzelkişiliği kadim merası olduğundan köy merası olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş, kararın kesinleşmesi sonrasında tapu kaydı kapatılmıştır. Bahsi geçen dosyada Orman Yönetimi taraf olmadığından kesinleşen bu hükmün davacı ... Yönetimini bağlayacağı düşünülemez.
    O halde, doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece; dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede daha önce yapılan 1942, 1979, 1986 ve 1992 tarihli tahdid ve aplikasyon çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin ve dava konusu taşınmazın bulunduğu alanı komşuları ile birlikte gösterir kadastro paftasının dosya arasına alınmasından sonra daha önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde haritaları ile tapulama paftası ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek değişik açı ve uzaklıklarda olan, en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (......) noktası görülecek biçimde dava konusu taşınmazın ve komşu taşınmazların orman kadastrosu ve aplikasyon hattına göre konumu, orman kadastro haritasındaki sınır noktaları ile varsa aplikasyon haritasındaki sınır noktaları kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle çizilmek suretiyle gösterecekleri rapor düzenlemeleri sağlanmalı, taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kalıp kalmadığı belirlenerek yörede yapılıp 1986 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 2896 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulama çalışmalarına karşı dava açılması için öngörülen hak düşürücü sürelerin geçmiş oması nedeniyle kesinleştiği hususu da dikkate alınarak oluşacak sonucu göre karar verilmelidir” denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile; davaya konu Pendik, Yayalar mah. 2 parsel nolu taşınmazın orman olduğunun tespiti ile taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, mera komisyon kararının iptali, tapu kaydının iptali ve tescili niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde; 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve 2896 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulama çalışmaları 21.11.1985 günü ilân edilerek kesinleşmiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/10/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi