Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/22952
Karar No: 2019/13122
Karar Tarihi: 17.06.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/22952 Esas 2019/13122 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/22952 E.  ,  2019/13122 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının 2004 yılında davalı idare bünyesinde şoför olarak çalışmaya başladığını, 2008 yılı sonrasında hizmetli olarak 25.11.2014 tarihine kadar kesintisiz çalışmaya devam ettiğini ve davacının emeklilik sebebiyle iş akdini sona erdirdiğini belirterek kıdem tazminatı ile ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacının hizmet süresi uyuşmazlık konusudur.
    Somut olayda, davacı dava dilekçesinde davalı işveren yanında 2004 yılından 25.11.2014 tarihine kadar kesintisiz çalıştığını iddia etmiş, davalı ise cevap dilekçesinde hizmet süresine ilişkin beyanda bulunmamış ancak bilirkişi raporuna itiraz ederken davacının 01.08.2009 tarihi öncesi çalışmalarının davalı belediye bünyesinde geçmediğini beyan etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hizmet döküm cetveli esas alınarak 02.11.2004 – 11.05.2006, 19.12.2006 – 30.09.2007 ve 01.08.2009 – 25.11.2014 tarihleri arasında davalı belediyede çalıştığı kabul edilmiştir. Davacıya ait sigortalı hizmet cetvelinin incelemesinde davacının farklı şirketler ve farklı sicil numaraları olan ancak unvanları belli olmayan iş yerlerinde çalıştığı, unvanları belli olmayan iş verenlerin kim olduğu ve davalı belediye ile aralarında hizmet alımı sözleşmesinin bulunup bulunmadığı anlaşılamadığı gibi, unvanları belli olan şirketlerinde davalı belediye ile ne tür bağlantılarının olduğu anlaşılamamaktadır. Yargılama esnasında tanık da dinlenmediğinden davacının hizmet döküm cetvelinde çalıştığı sürelerin davalı belediye yanında geçip geçmediğinin tespitinin yapılabilmesi için dosyadaki deliller yeterli değildir. Mahkemenin yapması gereken davacının hizmet döküm cetvelinde ki çalışmalarına ait tüm iş yerlerinin unvanları belirlenerek, bu şirketlere ait ticaret sicil kayıtları, Sosyal Güvenlik Kurumu tescil görüntüleme bilgileri, davacının işe giriş ve işten ayrılış bildirgeleri getirtilmeli ve davacının çalıştığı bu iş yerlerinin davalı belediyeden ihale ile iş alıp almadığı, aralarında asıl alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı davalı belediyeden de sorulmak ve varsa ilgili ihale sözleşmeleri ve ekleri de dosyaya kazandırılmak sureti ile araştırma yapılarak davacının davalı yanında geçen hizmet süresi tereddüte mahal vermeyecek şekilde tespit edilmelidir.
    Anılan yönler düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3- Kabul edilen hizmet süresine göre de;
    Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde 7 yıl 9 ay çalışması bulunduğu kabul edilen davacının kıdemine göre hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 110 gün olduğu belirlenerek hiç kullanmadığı kabulü ile yıllık ücretli izin karşılığı alacak hesabı yapılmıştır. Davacının işe başladığı tarihten fesih tarihine kadar geçen 7 yıllık çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmamış olması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; mahkemece, davacı asilin çalışma süresi boyunca izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık izin kullandığı konusunda beyanı alınmalı bundan sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre bir karar verilmelidir.
    Bu husus gözetilmeden karar verilmesi de ayrıca hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.06.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi