Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/1641
Karar No: 2008/4100
Karar Tarihi: 04.03.2008

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2008/1641 Esas 2008/4100 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2008/1641 E.  ,  2008/4100 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 9. İcra Mahkemesi
    TARİHİ : 12/11/2007
    NUMARASI : 2007/996-2007/949


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Takibe dayanak bonolarda ..... Otomotiv ve Nakliyat Tic.Ltd.Şti. borçlu olarak gösterilmiş olup, şirket yetkilisi şirket kaşesi altında imza etmiş ise de ayrıca açığa aynı kişi tarafından 3 adet daha imza atılmıştır. Sözü edilen bu dier imzalar aval niteliğinde olduğundan gerçek şahıs olarak TTK.nun 613. maddesi  uyarınca avalist sıfatıyla sorumludur. Zira bonoda birden fazla imza atılmış ise bu senedin geçerliliğine etki yapmaz. Burada sorumluluğun tek bir imza ile doğduğu dikkate alındığında birden fazla atılan imzaların sahipleri durumlarına göre asıl borçlu veya aval veren olarak nitelenir. Bu durumda borçlunun bono üzerinde şirket adına attığı ikinci imza kendisini avalist konumuna soktuğundan bonodaki borçtan aynen keşideci gibi sorumlu olur. Diğer yandan bonoların arkasında borçlu şirket yetkilisi H. H. S. tarafından yapılmış cirodan sonra lehtar Y. T."in cirosu mevcut ise de TTK.nun 690. maddesi yollamasıyla bonolar hakkında uygulanması gereken 598. maddesi uyarınca takibe konu bono borçlular tarafından lehtar Y. T. lehine keşide edilmiş olduğundan bu bono ancak bu kişinin cirosu ile tedavüle çıkabileceğinden lehtarın cirosundan önceki H. H. S."ın cirosu kendisine lehtar tarafından yapılmış usulüne uygun ciro bulunmadığından yok hükmündedir. Bu durumda bunların lehtar tarafından takip konusu yapılmasında yasaya uymayan bir yön yoktur.
    Mahkemece yukarıda belirtilen açıklamalara göre şikayetin reddine karar vermek gerekirken kabulüyle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi