Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1369
Karar No: 2020/5723
Karar Tarihi: 08.10.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/1369 Esas 2020/5723 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı işveren nezdinde çalıştığı tarihleri tespit etmek için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, davayı reddetmiştir. İstinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi, başvuruyu esastan reddetmiştir. Davacı vekili, verilen kararın hatalı olduğunu iddia ederek temyiz etmiştir. Davada, işe giriş belgesinin bulunması karşısında, hak düşürücü sürenin yeniden değerlendirilerek sonuca göre karar verilmesi gerektiği ancak eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulduğu belirtilmiştir. Sonuç olarak, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararı HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi: Yönetmelikle belirlenen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca saptanamayan sigortalıların, çalıştıklarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içeris
10. Hukuk Dairesi         2020/1369 E.  ,  2020/5723 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : .... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı, 01.08.1999 - 30.06.2001 ve 01.08.2002 - 23.02.2003 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde çalıştığını, askere gideceği için 30.06.2001’de işten ayrıldığını, askerden geldikten bir ay sonra 01.08.2002’de işe tekrar başladığını belirterek anılan tarihlerde çalıştığının tespitini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı Kurum vekili dilekçesinde özetle, husumet, derdestlik, yetki, görev, hak düşürücü süre, zamanaşımı itirazında bulunmuş ve kurum işlemlerinin yerinde ve yasal mevzuata uygun olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı işveren vekili, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının stajyer öğretmen olarak 13.01.2000 tarihinde davalı işyerinde işe başlayıp, bir yıllık staj süresi olup, yapılan sözleşmenin 13.01.2000 - 13.01.2001 dönemini kapsadığını, ilgili kurumun olur yazısıyla adaylığının 18.05.2001 tarihinde kaldırıldığını, bu tarihten sonra 12.07.2011 tarihine kadar herhangi bir çalışması olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili verilen kararın hatalı olduğunu belirtip, kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dava, 01.08.1999 - 30.06.2001 ve 01.08.2002 - 23.02.2003 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde çalıştığının tespiti istemine ilişkin olup, Mahkemece yapılan yargılama sonunda istemin hak düşürücü süreye uğradığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesinde, yönetmelikle belirlenen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları, Kurumca saptanamayan sigortalıların, çalıştıklarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilâm ile kanıtlayabildikleri takdirde, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının göz önünde bulundurulacağı açıklanmış olup anlaşılacağı üzere çalışmanın tespiti istemiyle hak arama yönünden bu maddeyle getirilen süre, doğrudan doğruya hakkın özünü etkileyen hak düşürücü niteliktedir ve dolması ile hakkın özü bir daha canlanmamak üzere ortadan kalkmaktadır. Buna göre; ilgili kişi hakkında işe giriş bildirgesi düzenlenmediği, düzenlenmesine karşın yasal hak düşürücü süre içerisinde Kuruma verilmediği, sigortalılık bildirimini içeren dönemsel sigorta primleri bordrosunun/aylık prim ve hizmet belgesinin hazırlanmadığı veya anılan süre içerisinde Kuruma teslim edilmediği, sigorta priminin Kuruma yatırılmadığı, çalışmanın varlığı yönünde Kurum görevlilerince herhangi bir saptamanın söz konusu olmadığı durumlarda, hizmetin varlığını ileri süren kişilerin hak düşürücü süre içerisinde yargı yoluna başvurması zorunludur. Söz konusu hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez.
    Eldeki davada, dairemizce verilen geri çevirme kararı üzerine kurumdan getirtilen ve davalı işveren tarafından düzenlenen 05.10.2000 tarihli işe giriş bildirgesinin varlığı karşısında, hak düşürücü sürenin yeniden değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar vermesi gerekirken eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının, HMK"nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi