Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2019/3160
Karar No: 2021/3813
Karar Tarihi: 11.11.2021

Danıştay 13. Daire 2019/3160 Esas 2021/3813 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/3160
Karar No:2021/3813

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...

İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının sorumlu ortak başdenetçi olduğu ... Bağımsız Denetim ve Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik A.Ş.'nin sermaye piyasasında bağımsız denetimle yetkili kuruluşlar listesinden çıkarılmasında sorumluluğu bulunduğundan bahisle sermaye piyasasında bağımsız denetim ile yetkili kuruluşlarda ortak olamayacağına, yönetici ve denetçi olarak çalıştırılamayacağına ilişkin ... tarih ve ... sayılı Sermaye Piyasası Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 07/06/2017 tarih ve E:2015/1215, K:2017/2466 sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Zaman Bakımından Uygulama" başlıklı 7. maddesinin 2. fıkrasında, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" kuralına yer verildiği, ceza hukukunun temel İlkelerinden biri olan "lehe olan kanun hükmünün uygulanması" ilkesinin yargılamanın her aşamasında ve hatta hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında da uygulandığı, ilkenin idare hukukunda geçerli olduğuna dair mevzuatta herhangi bir hüküm bulunmamakla birlikte, hukuk kurallarındaki değişikliklerle kişilerin lehine bir durum oluşması hâlinde, söz konusu değişikliklerin, yürürlüğe girdikten sonraki olaylara ve kişilere uygulanmasına karşın, daha önceki kurallara tabi olan kişilere uygulanmamasının, hukuk devleti, eşitlik ve hakkaniyet ilkelerine uygun olmayacağından bu ilkenin idare hukukunda da geçerli olduğunun ve bu bağlamda idare hukuku mevzuatındaki boşluğun ceza hukuku mevzuatındaki kurallarla ve fakat idare hukukunun niteliğine uygun düştüğü ölçüde kıyasen uygulanması gerektiğinin kabulü gerektiği,
Dava konusu işleme esas alınan Seri X, No:22 sayılı Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Tebliğ'in 30. maddesinin 1. fıkrasının (ç) bendinde, ilgililerin süresiz olarak sermaye piyasasında bağımsız denetim yapmaları yasaklanmakta iken, bu maddenin 25/10/2009 tarihinde değişmesi sonucu 2 yıldan az olmamak kaydı ile süreli veya süresiz olarak yasaklama getirilebileceğinin düzenlendiği ve bu düzenlemenin sorumluluğun niteliğine göre ilgililerin lehine olabilecek hükümler içerdiğinden, Kurulca söz konusu değişiklik kapsamında davacının sorumluluğunun içeriği dikkate alınarak sermaye piyasasında bağımsız denetim yapmasının süreli veya süresiz olarak yasaklanması hususu değerlendirildikten sonra bir işlem tesis edilmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, Tebliğ değişikliği sonrasında Mahkeme kararının gerekçesinin zaten yerine getirilmiş olduğu, davacının 15/01/2011 tarihli başvurusu üzerine ... tarih ve ... sayılı Kurul kararıyla, davacı hakkındaki bağımsız denetim faaliyetinde bulunma yasağının, yasaklama kararının üzerinden 2 yıl geçmesi ve mevcut durumda hakkında herhangi bir inceleme bulunmaması sebebiyle kaldırıldığı ve bu hususun Kurul Haftalık Bülteninde yayımlanarak davacıya bildirildiği, davacının davaya devamında herhangi bir menfaati kalmadığı, tüm sonuçlarıyla ortadan kalkmış olan bir idari tedbirin Mahkeme kararında belirtilen gerekçeyle hukuka aykırı olduğu iddiasının kabul edilemeyeceği, dava konusu işlemin işlem tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri çerçevesinde tesis edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin genel hak ve hukuk kurallarına aykırı olduğu, inceleme tarihine kadar bankalar, fonlar, aracı ve ticari kuruluşlar hakkında otuz civarında inceleme yaparak rapor düzenlediği, hiçbir raporundan dolayı tenkit dahi almadığı, kararın onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKÎ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 11/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi