10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/16608 Karar No: 2014/21887 Karar Tarihi: 1.....2014
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/16608 Esas 2014/21887 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/16608 E. , 2014/21887 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, yersiz ödenen aylıkların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
...-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
...-) Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen hak sahibi kız çocuğu konumundaki davalıya yersiz ödenen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte kendisinden geri alınması için başlatılan icra takibine yönelik itiraz üzerine açılan davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun icra takip tarihi itibarıyla yürürlükte olan 67. maddesinin .... fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın %40’ından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüştür. İtirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gereklidir. Buna göre, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, yersiz ödenen aylıklar toplamı olan asıl alacağın, icra takip ve dava tarihi itibarıyla varlığı ve tutarının belli ve sabit, dolayısıyla, likit nitelikte olduğu belirgin bulunduğundan, takibe haksız itiraz eden davalı borçlunun, davacı alacaklı Kurum yararına hüküm altına alınan takibin devamına, asıl alacak tutarının %40’ı oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.....2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici .... maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Hükmün ... numaralı bendinin sonuna ‘takibin devamına’ sözcüklerinin yazılmasına, ... numaralı bentte yer alan ‘Davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine yer olmadığına’ sözcüklerinin çıkartılarak yerine “hüküm altına alınan asıl alacak tutarı üzerinden %40 oranına göre hesaplanan icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 31.....2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.