11. Hukuk Dairesi 2018/5214 E. , 2019/5823 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 05/04/2018 tarih ve 2017/169-2018/260 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı asil, asıl davada davalının müvekkili şirketin 2011-2013 yılları arasında yönetim kurulu başkanlığını yaptığını, EPDK"nın mevzuatına ve uyarılarına rağmen şirketin işlettiği akaryakıt istasyonuna sorumlu müdür atamaması ve EPDK"nın bu konudaki savunma istemine cevap vermemesi üzerine şirkete para cezası kesildiğini ve bu cezanın 23/09/2013 tarihinde 51.000,00 TL olarak ödendiğini, bu tutarın davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini, %20"den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen 2014/112 Esas sayılı dosyada davalının kendi müşterisinin çekini müvekkili şirkete verip, şirketten parasını tahsil ettiği çeklerin karşılıksız çıktığını 2014/117 Esas sayılı dosyada şirketi tek başına temsil ve ilzama yetkili davalının şirket taşınmazlarını ipotek ederek kredi kullandığını ve bu krediyi şirkete aktarmadığını, 2014/260 Esas sayılı dosyada şirketi tek başına temsil ve ilzama yetkili davalının bir başka bankadan BCH kredisi açtırarak şirket adına kullandığı krediyi şirkete aktarmadığını ileri sürerek, muhtelif miktarlı alacakların davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuş ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacı tarafça dosyaya sunulan 15/12/2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantı tutanağı uyarınca dava açmak üzere yönetim kuruluna yetki verildiği, davacı şirketin gerçekleştiğini iddia ettiği zararlarının tespit edilemediği, böyle bir zarar mevzu bahis olsa dahi davalının kusurlu bulunduğuna ilişkin somut bir kayıt ve belge bulunmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine, davalı ana dosyada kötü niyet tazminatı istemiş ise de takibin haksız ve kötü niyetli olduğuna kanaat getirilmediğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Asıl ve birleşen davalar yöneticinin sorumluluğuna ilişkindir. Davacı şirket EPDK"nın verdiği cezanın, şirketin işlettiği akaryakıt istasyonuna sorumlu müdür atamaması ve bu konudaki savunma istemine cevap verilmemesinden kaynaklandığını, bankalarda kullanılan kredilerin şirket kasasına girmediğini, ayrıca kesidecisi Murat Akay olan hamiline düzenlenen 6 adet çekin davalı tarafından ciro edilerek kullanıldığı, oysa keşidecinin bu çekler karşılığı müvekkili şirketten mal olmadığı tüm bu işlemlerden davalının sorumlu olduğu bildirilerek davalıdan sorumlu olduğu miktarların tahsili istenmiştir. Yapılan yargılamada 6102 sayılı yeni TTK"nın somut olaylara uygulanacağı, davacı şirketi zararının tespit edilemediği, zarar olsa bile davalının kusurunun saptanmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Öncelikle davacının sorumluluğa dayanak gösterdiği olayların doğuş tarihi belirlenerek, somut olaylara uygulanacak Kanunun 6762 sayı yasamı, yoksa 6102 sayılı Yasa mı olduğunun saptanması ve sonucuna göre ispat yükünün belirlenmesi gerekir. Daha sonra davacı defterleri incelenerek bankadan çekilen krediler ile davacı borçlarının ödenip ödenmediği, yine kredilerin aktarıldığı davacı şirket hesaplarından davalıya yapılan ödemelerin akibetinin araştırılması, akaryakıt şirketine sorumlu müdür atamaması ve bu konudan EPDK"ya savunma yapılmamasının nedenleri, kesideci Murat Akçay olan çeklerle ilgili davacı şirket ile Murat Akçay"ın işletmesi arasındaki ilişki, bu çeklerin davacı şirketten alınan akaryakıt karşılığımı verildiği, gerekirse Murat Akçay"ın ticari defterleri incelenerek tek tek belirlenip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenemesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle yerel mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 25/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.