10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/15884 Karar No: 2014/21879 Karar Tarihi: 31.10.2014
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/15884 Esas 2014/21879 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/15884 E. , 2014/21879 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Muş 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Tarihi : 12.03.2014 No : 2012/110-2014/214
Dava, aidiyet istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, davacının davalı kardeşinin Ziraat Bankasındaki 1997-2008 arası çalışmalarının kendisine aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için, işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadır. Vazgeçilemez ve devredilemez nitelikteki temel haklardan olan sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine yönelik tespit ve aidiyet davalarının kamu düzenine ilişkin davalardan olduğu gözetilerek, davacının iddiasının gerçekliğinin resen araştırma ile saptanması gereklidir. Somut olayda, mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davacının beyanları ile tanık beyanlarının farklı olması ve davacının iddialarının soyut olması nedeniyle davacının davasının subut bulmadığından reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Zira davanın aidiyet davası olmasından hareketle buna göre araştırma yapılmalı, işe giriş bildirgesi olup olmadığı varsa işe giriş bildirgesindeki imzanın davacıya aidiyeti araştırılmalı gerekirse imza incelemesi yaptırılmalı, çalışmaların geçtiği dönemdeki işyerine ilişkin dönem bordoları, işyeri dosyası celbedilmeli; bildirilen çalışma döneminde davacıyı yakından tanıması gereken müdür, şef, çalışma arkadaşları ile aynı yerde çalışması bulunan başka bordo tanıkları gerekirse re’sen saptanarak, bilgi ve görgülerine başvurulmalı, beyanlar arasında çelişki oluşması halinde, bu çelişki giderilmeye çalışılmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan bu yönler üzerinde durulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 31.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.