23. Hukuk Dairesi 2015/4685 E. , 2018/2221 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı yüklenici ile aralarındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği inşaatın süresinde teslim edilmemesi sebebiyle başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, sözleşme altındaki imzanın kendisine ait olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamından; sözleşme altındaki imzanın davalıya ait olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili, temyiz etmiştir.Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri; yüklenicinin finansı kendisi tarafından sağlanarak arsa malikinin arsası üzerine bina yapım işini üstlendiği, arsa malikinin ise, bedel olarak binadaki bir kısım bağımsız bölüm mülkiyetini yükleniciye geçirmeyi vaat ettiği sözleşmelerdir.Burada iki sözleşme iç içedir. Biri, hiçbir şekle bağlı olmayan “inşaat sözleşmesi”; diğeri ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)’nun 634, 818 sayılı Borçlar Kanunu(BK)’nun 213 (6098 sayılı TBK"nın 237), Tapu Kanunu’nun 26. ve Noterlik Kanunu’nun 60. maddeleri uyarınca, resmi biçimde yapılması gereken “mülkiyeti nakil borcu doğuran sözleşme”dir. Bu nedenle, “arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri”nin noterde ""düzenleme"" biçiminde yapılması gerekmektedir. Burada şekil geçerlik şartıdır. Emredici kural gereği, resmi şekle uyulmadan yapılan sözleşmeler ise geçersizdir. Ancak şeklen geçersiz sözleşmelerin de inşaatın reddedilemeyecek seviyede ikmal edilmesi veya bu sözleşmeye güvenerek öncesinde veya sonrasında tapuda pay devri yapılması suretiyle geçerli hale gelmesi mümkündür. Gerçekten, tarafların inşaatın yapılması veya tapuda pay devri yapılması suretiyle edimlerini yerine getirmesi halinde 30.09.1988 tarih ve 1987/2 E.-1988/2 K. sayılı YİBK gereğince, şekil eksikliğinin ileri sürülmesinin iyiniyet kurallarına aykırı olacağı hükme bağlanmıştır.Hemen belirtmek gerekir ki, imzanın davalı yükleniciye ait olmaması sözleşmeyi tek başına geçersiz kılmayacağı gibi yüklenicinin sözleşmeyi zımnen benimseyip benimsemediği, bu konuda sözleşme gereği inşaat faaliyetini yerine getirip getirmediği de önemlidir.
Somut olayda, taraflar arasındaki tarihsiz arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, adi yazılı şekilde yapıldığından geçersiz olup, mahkemece, inşaatın reddedilemeyecek seviyede olup olmadığı ya da tapuda pay devri yapılıp yapılmadığı araştırılarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.