4. Ceza Dairesi 2016/2970 E. , 2016/10237 K.
"İçtihat Metni"
Tehdit suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/2-a. 43/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanığın 5 yıl süre ile denetim süresine tâbi tutulmasına dair, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 23/06/2010 tarihli ve ... karar sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/02/2016 gün ve ... sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesinin 5. Fıkrasında yer alan "Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder." şeklindeki hüküm karşısında, 2 yıl 1 ay hapis cezasına hükmedilen sanık hakkındaki cezanın miktarı yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartının oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 23/06/2010 tarihli kararıyla, 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın bu sanık yönünden itiraz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, o yer Cumhuriyet Başsavcılığınca hükmolunan cezanın miktarına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Tehdit suçundan sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
Kanun yararına bozma kurumunda geçerli olan “istekle bağlılık kuralı” gereğince, isteme konu edilen sanık ..."ın tehdit suçuyla sınırlı olarak yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle,
- Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
- Suçun CMK’nın 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
- Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itirazının bulunmaması,
- Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Anılan bu objektif koşulların gerçekleşmesi ile birlikte ayrıca “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmasına” ilişkin takdire dayalı subjektif koşulun da gerçekleşmesi halinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanması olanağı bulunmaktadır.
İnceleme konusu somut olayda; sanık ... hakkında mağdur sanıklar ..., ... ve ..."e yönelik silahla tehdit suçundan, TCK"nın 106/2-a, 43/2 ve 62. maddeleri uygulanarak 2 yıl 1 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın diğer sanıklar ... ve ... ... tarafından kendi eylemlerine yönelik olarak temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 25.12.2013 tarihli kararıyla, sanık ... yönünden mahkumiyet kararının onanması, sanık ... yönünden ise hükmolunan kararın niteliğine göre iade kararı verildiği, dosyanın Yargıtay incelemesinden dönmesini müteakip mahkemesince kesinleştirme şerhleri düzenlenerek Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi üzerine, sanık ..."ın tehdit suçu yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluşmadığı görülerek kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, sanık ..."a tehdit suçundan verilen cezanın 2 yılı aşması karşısında, CMK"nın 231. maddesinde açıklanan objektif koşulların oluşmadığı gözetilmeden, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-Sanık ..."ın tehdit suçu yönünden, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 23/06/2010 tarihli ve ... sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, müteakip işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 23/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.