7. Ceza Dairesi Esas No: 2018/14760 Karar No: 2021/4214 Karar Tarihi: 17.03.2021
5015 sayılı Yasaya aykırılık - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/14760 Esas 2021/4214 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında 5015 sayılı yasaya aykırılık suçuyla açılan kamu davası sonucunda, 02.10.2009 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve suçun EPDK tarafından takip edilmesi gerektiği belirlenmiştir. Hüküm ise EPDK'ye tebliğ edilmeden kesinleştirilmiştir. Bu nedenle, hükmün açıklanmasına dair kararın hukuki değerinin olmadığı ve sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiştir. Ayrıca, suçta kullanılan eşyaların müsadere edilmesine ve nakil vasıtası olan aracın sahibine iadesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5015 sayılı Kanununun ilgili maddesi, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi, CMUK'un 317. ve 321. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddesi ve TCK'nun 54/4. maddesi.
7. Ceza Dairesi 2018/14760 E. , 2021/4214 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5015 sayılı Yasaya aykırılık HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; I-Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Açılan kamu davasının niteliğine ve suç tarihine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, II-Sanık ..."nin temyiz isteminin incelenmesinde; Sanık hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde, 02.10.2009 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, suç tarihi ve suça konu eşyanın niteliği dikkate alınarak sanığa atılı eylemin 5015 sayılı Kanuna muhalefet suçunu oluşturduğu anlaşılmakla; 5015 sayılı Kanun uyarınca suçtan zarar gören ve katılma hakkı bulunan EPDK"nun aşamalardan haberdar olmadığı, EPDK vekiline tebliğ edilmeden hükmün kesinleştirildiği, 02.10.2009 tarihli hükme yönelik EPDK"nun itiraz hakkı bulunduğundan anılan kuruma tebliğ edilmeyen hükmün henüz kesinleşmediği mahkemece hükmün açıklanmasına dair 12.05.2014 tarihli kararın hukuki değerden yoksun olduğu, zamanaşımını kesen en son işlemin sanığın mahkemece savunmasının alındığı 28.07.2009 tarihi olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede, Zamanaşımını kesen son işlem olan sanığın savunmasının alındığı 28.07.2009 tarihinden sonra zamanaşımını kesen başkaca bir işlem yapılmadığından temyiz inceleme gününde 5237 sayılı TCK’nun 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli zamanaşımı süresi tamamlanmış olmakla sanığın temyiz itirazları yerinde görülerek hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, anılan maddeler ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, dava konusu eşyaların 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi yollamasıyla TCK’nun 54/4. maddesi uyarınca MÜSADERESİNE, suçta kullanılan nakil vasıtası olan 27 TY 190 plaka sayılı aracın üzerindeki şerh kaldırılarak sahibine İADESİNE, 17/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.