11. Hukuk Dairesi 2018/4253 E. , 2019/5821 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04.07.2013 tarih ve 2013/61-2013/244 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin tur düzenleme ve seyahat acentaları alanında faaliyet gösterdiğini, 2000-2001 yılında davalıya ait Antalya"da bulunan otel Phaslis Rose ile çalışıldığını, bu dönemde davalının haksız olarak müvekkiline toplam 15.808,00 TL NO-SHOW bedelli faturalar gönderdiğini, bahse konu faturaların dayanağı olmadan haksız olarak düzenlendiğinden müvekkilinin davalıya ödeme yapmayacağını ve faturaları kabul etmediğini bildirdiğini ancak taraflar arasındaki ilişkinin sürekliliği göz önüne alınarak 02/02/2011 tarihinde bir mutabakata varıldığını, bu mutabakat gereğince davalının davacıya göndereceği konaklama faturalarında %10 iskonto yapacağının ve davacı cirosunun 158,080 TL"ye ulaşıncaya kadar bu iskontonun devam edeceğinin kararlaştırıldığını, fakat daha sonra davalı ile kısa bir süre çalışıldığını, bu mutabakat gereğince müvekkilinin zararının karşılanmadığını, davacıdan alacaklı olduğunu ileri sürerek 15.537,56 TL"nin 02/02/2001 tarihinden itibaren işleyecek değişecek orandaki ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; talep edilen alacağın NO-SHOW kapsamında olduğunu, 02/02/2001 tarihli mutabakata müvekkil şirketin uyduğunu ancak sözleşmenin diğer tarafı davacının otele müşteri getirmemesi nedeniyle kalan bakiyenin iskonto şeklinde ödenmesinin mümkün olmadığını, NO-SHOW kapsamında olmasına rağmen müşteri ile ilişkiyi devam ettirebilmek için davacı tarafa böyle bir jest yapıldığını dolayısıyla ödediği fatura bedelinin iadesini isteyemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu alacağı temlik edenle davalı arasında 02/02/2001 tarihli mutabakat düzenlendiği, bu mutabakatta belirtilen 15.808,000,000 TL(yeni 15.808,00 TL)"nin NO-SHOW faturasından kaynaklandığının kabul edildiği, mutabakat kapsamında davacının davalının oteline müşteri getirmesi karşılığında faturalarda %10 iskonta yapılmak suretiyle bu borcun ödeneceğinin kararlaştırıldığını, NO-SHOW kaydının geri istenemez anlamını taşıdığı, bu nedenle davacı tarafın ödediği meblağı geri isteyemeyeceği, ancak davalı tarafın bir jest yapmak suretiyle müşterisi ile ilişkisini kesmemek için iskonto yoluyla ödemeyi kabul ettiği, davacının kısa bir süre sonra müşteri göndermediği, müşteri göndermeyen davacının kusurlu bulunduğu, davacı kendi edimini yerine getirmediğinden bu sözleşmeden dönerek fatura bedelini geri isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.