Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/974
Karar No: 2016/10230
Karar Tarihi: 23.05.2016

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/974 Esas 2016/10230 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2016/974 E.  ,  2016/10230 K.

    "İçtihat Metni"

    Tehdit ve hakaret suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1- 1.cümle, 125/1, 62/1, 50/1-a, 52/2 maddeleri uyarınca 3.000 ve 2.000 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 17/09/2013 tarihli, 2012/444 esas, 2013/782 sayılı kararını müteakip, aynı mahkemenin tehdit suçundan 5 ay hapis cezasından paraya çevrilerek verilen 3.000 Türk lirası adli para cezasının karardan çıkartılarak, yerine sanığın 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair, 27/09/2013 tarihli 2012/444 esas, 2013/782 sayılı ek kararının, ...Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/12/2015 gün ve 399960 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında; “Tüm dosya kapsamına göre, tehdit suçundan verilen 5 ay hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/1-a maddesi uyarınca paraya çevrilmesi sonucu hükmedilen 3.000 Türk lirası adli para cezasının, sehven yazıldığından bahisle ek bir kararla sanığın aleyhine olacak şekilde karardan çıkartılarak, yerine sanığın 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasında isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:

    Tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 17/09/2013 tarihli kararıyla, 5 ay hapis cezasından çevrili 3.000 Türk lirası adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, daha sonra aynı mahkemenin 27.09.2013 tarihli ek kararı ile, sanık hakkında tehdit suçundan hüküm kurulurken sehven paraya çevrildiği belirtilerek, 5 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve cezanın adli para cezasına çevrilmesine ilişkin paragrafların hükümden çıkarılmasına karar verildiği, bu kararın infazı sırasında, hükümden sonra verilen ek kararın hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Hüküm vermekle dosyadan el çeken mahkemenin, aynı dosyayla ilgili olarak verdiği ek kararda, cezanın miktar ve niteliğinde sanık aleyhine olacak şekilde değişiklik yapmasına dair hukuka aykırılığa ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen ...Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtay’ca bozulması istemini, yasal nedenlerini açıklayarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak, Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtay’ca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
    Buna göre hâkim veya mahkemece verilen karar veya hükümlerin kanun yararına bozma konusu yapılabilmesi için, bu karar veya hükmün hukuken geçerli olması ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmesi gerekmektedir.
    Kanun yararına bozma istemine konu uyuşmazlık: 17.09.2013 tarihli asıl kararda sanık hakkında tehdit suçundan hapis cezasından çevrili 3.000 TL adli para cezasına hükmolunmasına karşın; bilahare tehdit suçundan verilen para cezasının karara sehven yazıldığı gerekçesiyle, sanığın 5 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve adli para cezasına çevirmeye ilişkin paragrafların karardan çıkarılmasına ilişkin 27.09.2013 tarihli ek kararın, hukuken geçerli bir karar olup olmadığı ve bu bağlamda kanun yararına bozma yasa yoluna konu olup olamayacağının belirlenmesine ilişkindir.
    Bir karar ya da hükmün kanun yolu incelemesine konu olabilmesi için hukuken geçerli bir karar olması gerekir. Hakim veya mahkemenin, yargılama evresi sonucunda tesis ettiği karar ya da hüküm, kanun yolu incelemesi ile ortadan kaldırılmadıkça veya yargılamanın yenilenmesi isteminin kabulü söz konusu olmadıkça aynı davaya bakma imkanı olmadığı halde, mahkemenin, yeniden dosyayı ele alarak verdiği karar ya da hüküm hukuken geçersizdir. Bu hüküm veya karar, kural olarak olağan yasa yolu olan itiraz, istinaf ve temyiz kanun yoluna konu olamayacağı gibi olağanüstü kanun yolu olan kanun yararına bozma yasa yoluna da konu olamaz.
    Nitekim, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 27/10/2009 gün ve 2009/206-250 sayılı; "...Hukuken geçerli olmayan karar ve hükümlere karşı yasa yararına bozma yasa yoluna başvurulması olanaklı olmadığından Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının bu nedenlerle kabulü ile Özel Daire kararının kaldırılmasına ve ...Bakanlığının yasa yararına bozma isteminin bu nedenlerle reddine karar verilmelidir..." şeklindeki kararında da, hukuken geçerliliği bulunmayan kararın, kanun yararına bozma yasa yoluna konu olamayacağı, bu şekildeki karara yönelik kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
    Somut olayda, sanık ... hakkında tehdit suçundan verilen 17.09.2013 tarihli ilk mahkumiyet hükmü, olağan veya olağanüstü yasa yolları kullanılarak ortadan kaldırılmadıkça, mahkemenin, bu davanın esasıyla ilgili yeni bir karar ya da hüküm vermesine yasal olanak bulunmadığı, diğer bir deyişle yetki ve görevi bulunmadığı halde 27.09.2013 tarihli dosya üzerinden verdiği ek kararla, sanığın aleyhine olacak şekilde cezanın miktar ve niteliğinde değişiklik yapması hukuken geçersiz ve yok hükmünde olan bir karardır.
    Öte yandan, Türk hukukunda hukuken geçersiz nitelikteki kararların kendiliğinden yok sayılmasını düzenleyen bir hüküm bulunmamaktadır. Hukuken geçersiz ve yok hükmündeki kararlar, olağan veya olağanüstü kanun yolları vasıtasıyla, hukuken geçersiz olduklarına ilişkin bir tespit yapılmadıkça şeklen varlığını koruyacaktır. Aksi durum, mahkeme kararlarının bağlayıcı olduğuna dair Anayasanın 138. maddesine uygun düşmeyeceği gibi, subjektif ve keyfi yaklaşımlarla kararların uygulanmaması gibi hukuka uygun olmayan sonuçların doğmasına da sebep olabilecektir.
    Bu itibarla, 17.09.2013 tarihli ilk mahkumiyet hükmü ile davadan el çeken mahkemenin, hükmün esasıyla ilgili dosya üzerinden verdiği ek kararla, sanık aleyhine olacak şekilde cezanın miktar ve niteliğinde değişiklik yapması, hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğundan, hukuken varlık kazanmayan ek kararın kanun yararına bozma yoluyla bozulması da olanaklı değildir.
    IV- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, bozma istemine konu edilen ek kararın hukuken geçersiz nitelikte olması nedeniyle yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE,
    2-İnfaz işlemlerinin 17.09.2013 tarihli ilk mahkumiyet hükmü esas alınarak yapılmasına, 23/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


























    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi