Tehdit - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/5641 Esas 2016/10210 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/5641
Karar No: 2016/10210
Karar Tarihi: 23.05.2016

Tehdit - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/5641 Esas 2016/10210 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık tehdit ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkum olmuştur. Temyiz isteği reddedilen kararın esasına geçildiğinde, diğer sanık hakkında verilen mahkumiyet kararının Yargıtay tarafından onandığı ve sanığa yüklenen suçların duruşma sürecinde vicdani kanının sonucu olarak saptandığı belirtilerek hüküm onanmıştır. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendindeki “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptali nedeniyle yerel mahkeme hükmünde bu hakların yoksun bırakılmasına ilişkin uygulamanın dayanaksız kaldığı belirtilerek kararın bu kısmı düzeltilmiş ve diğer yönleri kanuna uygun bulunmuştur.
Kanun maddeleri:
- Tehdit suçu için TCK'nın 106. maddesi
- Konut dokunulmazlığının ihlali suçu için TCK'nın 138. maddesi
- Düzeltilen kısım için TCK'nın 53. maddesi ve Anayasa Mahkemesi iptal kararları.
4. Ceza Dairesi         2014/5641 E.  ,  2016/10210 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, konut dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre, aynı olaya ilişkin temyize gelmeyen diğer sanık Yalçın Danışmaz hakkında birlikte tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükmünün Yargıtay 4. Ceza Dairesi"nin 11/05/2015 tarih ve 2013/12579 E. 2015/28805 K. sayılı ilamı ile onandığının anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki (2) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
    Sanığa yükletilen tehdit ve konut dokunulmazlığının ihlali eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibareleri çıkartılarak DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 23/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.