Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4353
Karar No: 2019/5817
Karar Tarihi: 25.09.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/4353 Esas 2019/5817 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/4353 E.  ,  2019/5817 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ



    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 12/04/2018 tarih ve 2016/1198-2018/259 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, Kadıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1999/160 Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan mirasta tenkis-vasiyetin iptali davası kapsamında müvekkilinin sahip olduğu 6 adet Akbank T.A.Ş. kurucu intifa senedi üzerine davanın kesinleşmesine kadar geçerli olmak kaydıyla 18.01.2000 tarihinde temettü dağıtımı ve devir-satışın önlenmesine yönelik tedbir konduğunu, yargılama devam ederken 2005 yılında davalı bankanın tüm kurucu senetlerinin satın alınacağı açıklaması yaptığını ve her bir hissenin değerinin İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/458 D.İş dosyası ile 403.248,00 TL olarak belirlediğini, müvekkilinin sahibi olduğu ve üzerinde tedbir olmayan 4 senedini 29.06.2005 tarihinde davalıya teslim edip bedellerini tahsil ettiğini, üzerinde tedbir bulunanların hukuki imkansızlık nedeniyle teslim edilemediğini, Kadıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1999/160 Esas sayılı dosyanın 10.10.2008 tarihindeYargıtay incelemesinden de geçerek kesinleştiğini, tedbir kararının kalkmasıyla 30.12.2008 tarihinde 6 adet kurucu intifa senedini davalı bankaya teslim ederek bedellerini alıp 28.06.2005 tarihinden önceki döneme ilişkin olarak ibra edildiğini, mahkemece tedbir konulduğu dönemde söz konusu kurucu intifa sentlerinden elde edilen temettülerin davalı bankaca mahkemenin tedbir kararına uygun olarak vadeli hesapta değerlendirildiğini, davalı bankanın mahkemenin tedbir kararına rağmen 28.06.2005 tarihinden sonra 6 adet senet bedelini 2008 yılı 10. ayına kadar yaklaşık 3,5 yıl vadesiz hesapta bloke ettiğini, bunun açıkça bir kusur olduğunu, vekalet ilişkisine aykırılık teşkil ettiğini, mahkemece daha önce temettü gelirlerinin vadeli hesapta tutulmasına karar verilip davalının bunu uygulamasına rağmen senet bedellerini vadesiz hesapta tutmasının müvekkilinin zararına neden olduğunu ileri sürerek Akbank TAŞ’in 31.12.2008 tarihi itibari ile beher hisse senedinin bedelinin tespitini, bu bedelle müvekkiline ödenen bedel arasındaki farkın ve bu süreçte ödenmeyen temettülerle birlikte tahsilini, bu talebin kabul görmemesi halinde 6 adet kurucu intifa hisse senedi bedeline 28.06.2005-30.12.2008 tarihleri arasında en yüksek banka mevduat faizi işletilmek kaydıyla müvekkilinin oluşan zararının tazminini, zarara ilişkin olarak şimdilik 100.000 TL’nin ihtar tebliğ tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, birleşen Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/30 E sayılı dava dosyasında, davacı ile davalıların muris Kadıncık Yıldız Hasoğlu"nun çocukları olduklarını, murisin düzenlediği vasiyetnameyle tüm mal varlığını davacı ... ile dava dışı diğer çocuğu ..."e vasiyet ettiğini, davalıların açtığı vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının Kadıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1999/160 esas sayılı dosyası üzerinden görüldüğünü, davacıların lehine sonuçlanan kararın 10/10/2008 tarihinde kesinleştiğini, karar sonucunda davacıya ait altı adet Akbank T.A.Ş"ye ait kurucu hisse senedi üzerine konulan tedbirlerin 12/11/2008 tarihinde kaldırıldığını, davalıların açtığı davada talepleri doğrultusunda konulan tedbir nedeniyle Akbank T.A.Ş"ye satılamayan kurucu hisse senetlerinin sadece satış bedelinin ödenmesi bankaca teklif edilmiş olup 2005 ila 2008 arası 3 yıllık sürede nemalandırılmadığını, davalıların talebi üzerine konulan ihtiyati tedbirin haksız olduğunun dava sonunda anlaşıldığını, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, zarar ile haksız ihtiyati tedbir arasında illiyet bağı bulunduğunu, HUMK 110. maddesinin şartlarının oluştuğunu ve bu sorumluluğun kusursuz sorumluluk hallerinden olduğunu ileri sürerek, şimdilik 150.000.-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, birleşen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/261 E. sayılı dava dosyasında 2009/64 E. sayılı dava dosyasında saklı tutulan bakiye kısımdan davalıların sorumlu olduğunu ileri sürülerek, 2.035.000 TL’nin 26.11.2008 tarihinde itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte (davalılar Gonca ve Nurdan 1.985.000 TL’den sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı banka vekili asıl davaya cevabında, davacının kardeşleri tarafından açılan vasiyetnamenin iptali davasında konulan ihtiyati tedbir nedeniyle sahip olduğu kurucu intifa hisse senedi bedellerini geç tahsil ettiğini, davanın tedbir kararını aldıran kişilere yöneltilmesi gerektiğini, kurucu intifa senetleri sahipleri genel kurulunun 23.06.2005 tarihli kararı ile intifa senetlerinin müvekkile satışının kabul edildiğini, ana sözleşme değişikliği nedeniyle ortadan kaldırıldığını, kurucu hisse senetleri satış bedellerinin 28.05.2005 tarihinden itibaren hisse senedi sahiplerine ödendiğini, davacıya ait senetlerin satış bedellerinin kardeşleri tarafından açılan davada konulan ihtiyati tedbir kararı nedeniyle ödenemediğini, satış bedellerinin tedbir kararı uyarınca ayrı bir hesapta blokede tutulduğunu, ortadan kaldırılan kurucu ve intifa senetleri hakkında bundan sonraki yıllarda temettü talep edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı ve diğer mirasçıların bu senetlere ilişkin haklarının senetlerin satış bedeli tutarı üzerinde alacak hakkına dönüştüğünü, mahkemece hisse senedi bedelinin faiz getiren bir hesapta tutulması konusunda bankaya talimat verilmediğini, sadece 2004 yılı temettülerinin vadeli hesapta tutulması konusunda talimat verildiğini, bu talimat uyarınca 2004 yılı temettülerinin vadeli hesaba yatırıldığını ve tedbir kalktığında işlemiş faizi ile birlikte davacıya ödendiğini, davacının hisse senedi bedellerinin vadesiz hesapta tutulduğunu bilmesine rağmen vadeli hesaba alınması için talepte bulunmadığını, verilen tedbir kararının uygulanmasından dolayı bankanın herhangi bir sorumluluğu olmadığını, senet bedellerinin talep edildiği anda ödenmesi gerektiğinden vadeli hesapta tutulmasının mümkün olmadığını savunarak asıl davanın reddini istemiş, birleşen 2011/261 E. sayılı davada, davanın 1 senelik zamanaşımı süresi dolduğundan zamanaşımından ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar ... vekili ve ... vekili, birleşen 2009/30 E. sayılı davanın koşulları oluşmadığından, birleşen 2011/261 E. sayılı davanın da zamanaşımından ve esastan reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; bozma ilamı gereğince davalı bankanın fiilen uyguladığı faiz oranları esas alınarak hesaplama yapan bilirkişi raporu doğrultusunda asıl davada 100.000,00 TL"nin 30/12/2008 tarihinden itibaren değişen avans faizi ile birlikte, birleşen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/261 Esas sayılı davasında 1.479.009,00 TL"nin 30/12/2008 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı ...Ş."den alınarak davacıya verilmesine, birleşen Kadıköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/30 Esas sayılı davasında verilen karar kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına, bakiye istemin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı ... vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 80.896,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı ..."tan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 97,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davalarda davacıdan alınmasına, 25/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi