19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7924 Karar No: 2017/3542 Karar Tarihi: 08.05.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/7924 Esas 2017/3542 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, müvekkilinin kredi borcu için kefil olduğunu ve ödeme yapıp diğer kefillere rücu ettiğini ileri sürerek, davalıların haksız olarak itiraz ettikleri gerekçesiyle itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalılar ise yaptıkları ödemenin kefalet borcu için değil, başka bir borç için yapıldığını savunarak davanın reddedilmesini istemiştir. Mahkeme, kredi borcu sebebiyle ödeme yapan kefilin diğer kefillere rücu etme hakkı olduğunu ve davacının ödemesinin kefalet borcu için yapıldığını kabul ederek davacı lehine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, asıl borçlunun borcunun davacının ödeme tarihine göre banka kayıtları üzerinde incelenmesi ve ödemenin kefalet borcu için yapıldığının araştırılması gerektiğine karar vermiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi 2016/7924 E. , 2017/3542 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile asıl ve birleşen davalıların, dava dışı asıl borçlu ...’nun ... Bankası ... Şubesinden kullanmış olduğu kredinin kefilleri olduklarını, müvekkilinin bu borca yönelik olarak 20.09.2013 tarihinde 6.650.00 TL ödeme yaptığını, hisseleri oranında diğer kefiller olan davalılara yönelik ... İcra Müdürlüğü’nün 2013/2718 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkillerinin de kefaleten 4.000 TL ödeme yaptıklarını, davacının yaptığı ödemenin kefaleten değil, asıl borçlu ... ... ile davacı arasındaki başka bir borca dayalı olarak bu ödemenin yapıldığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, kredi borcu sebebiyle ödeme yapmak zorunda kalan kefilin diğer kefillere kefalet hisseleri oranında rücu etme hakkı bulunduğu, davalılar vekilince ödeme yapıldığı iddia edilmişse de bu savunmayı kanıtlar mahiyette dosyaya yazılı delil sunulmadığı gerekçeleriyle asıl ve birleşen davanın kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, dava dışı ... tarafından kullanılan krediye ... ve birleşen davalı ... ile birlikte kefil olduğunu, bankanın kullandırılan krediyi talep etmesi üzerine kendisinin 20.09.2013 tarihinde kefaleten ödeme yaptığını ve kefalet nispetinde diğer davalılara rücu ettiğini bildirmiştir. Bu durumda asıl borçlunun bankaya olan borcunun, davacının ödeme tarihi itibariyle banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak tespiti ve sözkonusu ödemenin kefalet borcu için yapılıp yapılmadığının araştırılması ve davalıların da ödeme savunması üzerinde durularak bilirkişiden rapor aldırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.