4. Ceza Dairesi Esas No: 2014/4645 Karar No: 2016/10141 Karar Tarihi: 17.05.2016
Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/4645 Esas 2016/10141 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların, üniversitede eğitim gören karşıt görüşlü öğrencilerin ara sınavlara girmesini engellemek için bireysel nitelikteki eğitim ve öğretim haklarını engellediği, tehdit ve yaralama suçlarını oluşturduğu belirtilmiştir. Mahkeme, suç tarihindeki yasal düzenlemede suç olarak tanımlanan genel nitelikteki eğitim ve öğretim faaliyetlerinin engellenmesi kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sanıkların bu suçu işlediği için mahkumiyeti uygun gördüğü belirtilmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak verdiği iptal kararları uygulanması zorunluluğu vurgulanmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri; TCK'nın 112. maddesi ve 6529 sayılı kanunun 12. maddesidir.
4. Ceza Dairesi 2014/4645 E. , 2016/10141 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-TCK’nın suç tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle 112. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde “Devletçe kurulan veya kamu makamlarının iznine tabi olarak yürütülen her türlü eğitim ve öğretim faaliyetlerine engel olunması” yaptırıma bağlanmış, başka bir deyişle genel nitelikteki eğitim ve öğretim faliyetlerinin sürdürülmesine yönelik cebir veya tehdit kullanımı ya da hukuka aykırı başka bir davranışın gerçekleştirilmesi, eğitim ve öğretimin engellenmesi suçunda seçimlik hareket olarak düzenlenmişken, hükümden sonra 13/03/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6529 sayılı Kanun’un 12. maddesiyle değişik TCK’nın 112. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yukarıda belirtilen genel nitelikteki bu düzenlemenin yanı sıra “kişinin eğitim veya öğretim hakkını kullanmasına” cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engel olunması hali, farklı bir ifadeyle anayasal bir hak olan eğitim ve öğretim hakkının bireysel olarak kullanılmasına yönelik engellemeler de suçu oluşturan seçimlik hareketler arasında düzenlenmiştir. Yargılamaya konu olayda, katılanlar ile aynı üniversitede eğitim gören sanıkların karşıt görüşlü katılanların olay günü yapılacak olan ara sınavlara girmelerini engellemek amacıyla, katılan ..."i birlikte kovaladıktan sonra sanık ..."ın etkili eylemde bulunması, katılan ..."i kovalayarak yaralamaya teşebbüs etmeleri, katılan ..."a ise “sınav salonundan çık yoksa arbede çıkaracağız” diyerek tehdit etmeleri şeklinde gerçekleştiği anlaşılan eylemlerin, bireysel nitelikteki eğitim ve öğretim hakkının engellenmesine yönelik olduğu, bu itibarla suç tarihindeki yasal düzenlemede suç olarak tanımlanan genel nitelikteki eğitim ve öğretim faaliyetlerinin engellenmesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, sanıkların eylemlerinin TCK’nın 106 ve 86. maddelerine temas eden tehdit ve yaralama suçlarını oluşturacağı gözetilmeden, yerinde görülmeyen gerekçeyle ve suç niteliğinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Kabule göre de, Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sönra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.