
Esas No: 2018/2427
Karar No: 2020/4345
Karar Tarihi: 08.09.2020
Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/2427 Esas 2020/4345 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Sanık ... hakkında; TCK"nın 85/1, 62/1, 50/1-a, 52/2,4. maddeleri uyarınca mahkumiyet Sanık ... hakkında; TCK"nın 85/1, 62/1, 50/1-a, 52/2,4. maddeleri uyarınca mahkumiyet Sanıklar ..., ... ve ... hakkında; TCK"nın 85/1, 62/1, 50/1-a, 52/2,4. maddeleri uyarınca ayrı ayrı mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanıklar müdafileri ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A-Sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık ..."nin genel müdür, sanık ..."ın üretim yöneticisi, sanık ..."in vardiya amiri formen, sanık ..."un ise forklift operatörü olduğu granit üreten .... A.Ş .... Şubesi isimli iş yerinde vinç operatörü olarak görev yapan ölenin, olay günü üretilen granit plakalarının taşınması için sanık ..."u çağırdığı, ölenin vinçle plakaları forkliftin bıçaklarına yerleştirdiği, kendisinin de bıçağın üstüne çıktığı, sanık ..."un idaresindeki forklift ile malzemenin stoklandığı kısma gittikleri, burada plakaları istiflemek için mazgala yanaştıkları, ölenin halen forkliftin bıçaklarında olduğu, sanık ..."un araçtan aşağı inerek mesafeyi kontrol ettiği, tekrar araca binip hareket etmek istediği sırada bıçakların üstündeki plakaların ölenin üzerine devrildiği olayda, asli kusurlu olan sanık ... ve tali kusurlu olan sanıklar ... ve ...."ın mahkumiyetine ilişkin yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesine yönelik uygulama bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılanlar vekilinin vinç olmadığı, raylı sistemin de çalışmadığı, buna rağmen forkliftle taşımanın ölene ait bir kusur olarak değerlendirildiği, ölenin kusursuz olduğu, sanıkların kazayı öngörebilecek durumda oldukları, bilinçli taksirle hareket ettikleri, cezanın az olduğu, paraya çevrilmemesi gerektiğine ilişkin ve sair, sanık ... müdafinin sanığın şirket yetkilisi olmadığı, üretim yöneticisi olduğu, kazanın sevkiyat bölümünde gerçekleştiği, bu alanda sanığın herhangi bir yetkisinin olmadığına ilişkin ve sair, sanık ... müdafinin sanığın kusursuz olduğu, sanığın plakaların forklifletle taşınmasına ilişkin bir talimatının olmadığı, hukuk davasıyla zararın giderildiği, ceza verilecekse hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması gerektiği, cezanın fazla olduğuna ilişkin ve sair, sanık ... müdafinin ise iş mahkemesince alınan bilirkişi raporlarının da dikkate alınması gerektiği, sanığın kusurlu olmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanıklar hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
2-Kendisini vekil ile temsil ettiren katılanlar yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi sırasında sanıklardan eşit oranda tahsiline karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün sanık ..."a ilişkin A bendinin 3. paragrafı çıkarılarak yerine "Sanığa verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK"nın 50/4. maddesi yollamasıyla 50/1-a. maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK"nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 910 tam gün olarak belirlenmesine, TCK"nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL hesabıyla 18.200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" ibarelerinin eklenmesi, hükmün sanık ...’e ilişkin B bendinin 3. paragrafı çıkarılarak yerine "Sanığa verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK"nın 50/4. maddesi yollamasıyla 50/1-a. maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK"nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 605 tam gün olarak belirlenmesine, TCK"nın 52/2.maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL hesabıyla 12.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" ibarelerinin eklenmesi, hükmün sanık ...’a ilişkin C bendinin 3. paragrafı çıkarılarak yerine "Sanığa verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK"nın 50/4. maddesi yollamasıyla 50/1-a. maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK"nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 605 tam gün olarak belirlenmesine, TCK"nın 52/2.maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 35 TL hesabıyla 21.175 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına" ibarelerinin eklenmesi, yine vekalet ücretine ilişkin hükmün D bendinin 5. paragrafı çıkarılarak yerine “Kendisini vekil ile temsil ettiren katılanlar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.500 TL maktu vekalet ücretinin sanıklardan eşit oranda tahsili ile katılanlara verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B- Sanıklar ... ve ... hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Dosyaya sunulan sanık ..."in .... iş güvenliği firmasıyla .... A.Ş arasında yapılan hizmet sözleşmesine göre ayda 30 saat iş güvenliği hizmeti vermekle yükümlü olduğu, işçilere gerekli eğitimin verilmesi, genel iş güvenliği ve forkliftle çalışmaya ilişkin uyulması gereken tedbirlere ilişkin talimatnameler hazırladığı, iş güvenliği defterine de bu konuda gerekli uyarıları yazdığı, ancak ölen ile sanık ..."un bu tedbirlere uymayarak çalışma yaptıkları; yine dosyada mevcut üretim yöneticisi ve vardiya emiri görev tanımı belgeleri, iş güvenliği tedbirlerini almakla üretim yöneticisinin görevli olduğuna dair yönetim kurulu kararı, organizasyon şeması dikkate alındığında, işin gözetim ve denetiminden usulüne uygun olarak görevlendirilmiş ve yetkilendirilmiş üretim yöneticisi ve vardiya amirinin sorumlu olduğu, bu itibarla olayın meydana gelmesinde kusuru bulunmayan sanıklar genel müdür ... ve iş güvenliği uzmanı ...’un atılı suçtan beraatlerine karar verilmesi gerekirken, delillerin hatalı değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi;
Kabule göre de;
1-Sanıklar hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
2-Kendisini vekil ile temsil ettiren katılanlar yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi sırasında sanıklardan eşit oranda tahsiline karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ... ve ... müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.